Karabük Ceza Avukatı
İletişimin Denetlenmesi

Telekomünikasyon yoluyla iletişimin denetlenmesi, delil elde etmeyi ve yer tespitini amaçlayan bir koruma tedbiridir. Bu sebeple, tedbirin içine iletişimin dinlenmesi ve kayda alınması, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi, mobil telefon yerinin tespiti ve iletişimin tespiti tedbirleri girmektedir. Ayrıca, bu tedbirler etkin bir soruşturma ve kovuşturma süreci için, kritik öneme sahip olduğundan dair usul ve esaslar mevzuat ile düzenlenmektedir. (CMK m.135-138 ve Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Tespiti, Dinlenmesi, Sinyal Bilgilerinin Değerlendirilmesi ve Kayda Alınmasına Dair Usul ve Esaslar ile Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Yönetmelik) Bu sebeple, bu yazımızda telekomünikasyon yoluyla iletişimin denetlenmesi hususunu ele alacağız.

 

İletişimin Denetlenmesi Kapsamına Giren Tedbirler

Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi kapsamına bazı tedbirler girmektedir. Bu bağlamda, söz konusu tedbirler şunlardır:

  • İletişimin dinlenmesi ve kayda alınması
  • İletişimin tespiti
  • Sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi

 

İletişimin Dinlenmesi ve Kayda Alınması

Telekomünikasyon yoluyla gerçekleştirilmekte olan konuşmalar ile diğer her türlü iletişimin uygun teknik araçlarla dinlenmesi ve kayda alınmasına yönelik işlemler, iletişimin dinlenmesi ve kayda alınmasıdır. (Yönetmelik m. 3/h)

 

İletişimin Tespiti

İletişimin içeriğine müdahale etmeden iletişim araçlarının diğer iletişim araçlarıyla iletişime ilişkin arama,  aranma, yer bilgisi ve kimlik bilgilerinin tespit edilmesine yönelik işlemler iletişimin tespitidir. (Yönetmelik m.3/i)

 

Sinyal Bilgilerinin Değerlendirilmesi

Bir şebekede haberleşmenin iletimi veya faturalama amacıyla işlenen her türlü verinin değerlendirilmesi, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesidir. (Yönetmelik m. 3/p) 

 

İletişimin Dinlenmesi & Kayda Alınması ve Sinyal Bilgilerinin Değerlendirilmesinin Şartları Nelerdir?

İletişimin dinlenmesi & kayda alınması ve sinyal bilgilerinin alınması tedbirleri şüpheli veya sanık hakkında uygulanabilmektedir. Yetkilerin iletişimin dinlenmesi & kayda alınması sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi işlemlerini bazı şartlar altında uygulaması mümkündür. Bu bağlamda, söz konusu şartlar ise şunlardır:

  • Suç işlendiği konusunda somut delillere dayanan kuvvetli bulunması
  • Başka bir şekilde delil etme imkanının bulunmaması

 

Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi Kararı Nedir?

Bu tedbirin uygulanması kararını, soruşturma aşamasında hakim vermektedir. Fakat, kovuşturma aşamasında mahkeme vermektedir. Ancak, soruşturmada gecikmesinde sakınca bulunan bir durum varsa, Cumhuriyet savcısı da iletişimin denetlenmesi tedbirinin kararını verebilmektedir. Fakat, Cumhuriyet savcısı karar verirse bu kararı hakimin onayına sunmaktadır. Böylece, hakim de 24 saat içinde tedbir kararını vermektedir. Bu durumlar iletişimin dinlenmesi ve kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ile ilgilidir. Ancak, kanun koyucu mobil telefon yerinin tespiti ve iletişimin tespiti için ayrı hükümler koymaktadır.

Bu doğrultuda, yetkililerin verdiği kararda şu hususlar yer almaktadır: (CMK m.135/4)

  • Yüklenilen suçun türü
  • Tedbir uygulanacak kişinin kimliği
  • Telefon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkan veren kodu
  • İletişim aracının türü, tedbirin türü, kapsamı ve süresi 

 

Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi Kararı Ne Kadar Süre ile Verilebilir?

Hakim, kararı en fazla 2 ay süre ile verebilmektedir. Ancak, bu süre sonunda hakim kararı 1 ay daha uzatabilir. Ayrıca, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlarda hakim bu süreleri her seferinde en fazla 1 ay olmak üzere 3 ay uzatılabilmektedir.

 

Mobil Telefonun Yerinin Tespiti Kararı (CMK m. 135/5)

Şüpheli veya sanığın yakalanabilmesi için mobil telefonun yeri, hakim karına istinaden tespit edilmektedir. Ancak, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararına istinaden de tespit edilebilmektedir. Ayrıca; bu hususa ilişkin olarak verilen kararda; mobil telefon numarası ve tespit işleminin süresi, yer almaktadır. Son olarak, tespit işlemi en çok 2 ay için yapılabilmektedir. Ancak, bu süre 1 ay daha uzatılabilmektedir.

 

İletişimin Tespiti Kararı (CMK m.135/6)

Şüpheli ve sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespiti, soruşturma aşamasında hakimin kararı ile yapılmaktadır. Ancak, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararı ile yapılmaktadır. Ayrıca, kovuşturma aşamasında ise mahkeme kararına istinaden yapılmaktadırAynı zamanda, Cumhuriyet savcısı, kararını 24 saat içinde hakim onayına sunmaktadır. Öte yandan, hakim kararını en geç 22 saat içinde vermektedir. Ancak, sürenin dolması veya hakim tarafından aksine karar verilmesi halinde kayıtlar derhal imha edilmektedir. Son olarak, bu tedbirdeki karar ve işlemler tedbir süresince gizli tutulmaktadır. (CMK m.135/7)

 

İletişimin Tespiti Kararında Hangi Hususlar Yer Alır?

Şüpheli ve sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespitine ilişkin kararda belli başlı bilgiler yer almalıdır. Bu doğrultuda, kararda şu hususlar yer almaktadır:

  • Yüklenen suçun türü
  • Hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği
  • İletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkân veren kodu
  • Tedbirin süresi

 

Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi Hangi Suçlarda Uygulanır?

İletişimin dinlenmesi ve kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi tedbirlerinin uygulanabileceği suçlar sınırlandırılmıştır. (CMK m.135/8) Örneğin; dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümler kanunda sayılan katalog suçlarla ilgili olarak uygulanabilmektedir. (CMK m. 135/8) Bu sebeple, katalog suçları dışındaki suçlarda, iletişimin dinlenmesi ve kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi tedbirleri uygulanamamaktadır. Eğer ki, uygulanırsa elde edilen deliller hukuka aykırı olmaktadır. Bu sebeple, mahkeme  yargılamada değerlendirmeye almamaktadır.

Ancak, mobil telefon yerinin tespiti ve iletişimin tespiti durumlarında bu sınırlama söz konusu değildir.

 

Katalog Suçlar Nelerdir?

Yukarıda belirttiğimiz üzere iletişimin denetlenmesinin uygulanabileceği suçlar “katalog suçlar” olarak adlandırılmaktadır. Bu doğrultuda, katalog suçlar aşağıdaki gibidir: (CMK m. 135/8)

  1. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti ( TCK m. 79 ve 80) 
  2. Organ veya doku ticareti (TCK m.  91)
  3. Kasten öldürme (TCK m. 81, 82 ve 83)
  4. İşkence (TCK m. 94 ve 95)
  5. Cinsel saldırı (TCK m. 102 – birinci fıkra hariç)
  6. Çocukların cinsel istismarı (TCK m. 103)
  7. Nitelikli hırsızlık (TCK m. 142) 
  8. Yağma (TCK m. 148 ve 149) 
  9. Nitelikli dolandırıcılık (TCK m. 158)
  10. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (TCK m. 188)
  11. Parada sahtecilik (TCK m. 197)
  12. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (TCK m. 220/3)
  13. Fuhuş (TCK m. 227)
  14. İhaleye fesat karıştırma (TCK m. 235)
  15. Tefecilik (TCK m. 241)
  16. Rüşvet (TCK m. 252)
  17. Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (TCK m. 282)
  18. Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (TCK m. 302)
  19. Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar (TCK m. 309, 311, 312, 313, 314, 315 ve 316)
  20. Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları (TCK m. 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336 ve 337)
  21. Silah kaçakçılığı suçları (Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun m. 12) 
  22. Zimmet suçu (Bankalar Kanunu m. 22/3 ve 4)
  23. Kaçakçılık suçları (Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu m. 3 ve 4)
  24. Kültür ve tabiat varlıklarının kaçakçılığı suçu (Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu m. 68)
  25. İzinsiz kazı ve sondaj yapma suçu (Kültür ve Tabiat Varlıklarının Kaçakçılığı Suçu (Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu m. 74)

 

Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi Tedbiri Kararı Nasıl Uygulanır?

Cumhuriyet savcısı veya görevlendireceği adli kolluk görevlisi, telekomünikasyon yoluyla iletişimin denetlenmesi kararının uygulanmasını telekomünikasyon hizmeti veren kurum ve kuruluşlardan yazılı olarak istemektedir. Eğer ki, bu kurum ve kuruluşlar söz konusu isteği yerine getirmezse zor kullanılabilmektedir. Ancak, tedbir kararı sonucu alınan kayıtları Cumhuriyet savcısının görevlendireceği kişi metin haline getirebilmektedir. Ayrıca, kayıt altına alınan iletişim yabancı dilde ise Türkçeye çevrilerek metin haline getirilmektedir.

Tedbir kararı uygulanırken kişinin tanıklıktan çekinebilecek kişilerle olan iletişimi kaydedilememektedir.

 

Alınan Kayıtların Yok Edildiği Durumlar Nelerdir?

Soruşturma aşamasında kayıt yok edilme işlemi, Cumhuriyet savcısının denetimiyle kayıtların yok edilmesi gereken durumlar oluştuktan sonra 10 gün içinde yapılmaktadır. Kovuşturma aşamasında ise hakim denetimiyle yok edilme işlemi, aynı şekilde 10 gün içinde gerçekleştirilmektedir. Ayrıca, bu işlemlere ilişkin tutanak tutulmaktadır. Bu doğrultuda, alınan kayıtlar yok edildiği haller şunlardır:

  1. Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (KYOK) verilmesi durumunda
  2. Beraat kararı verilmesi durumunda
  3. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, Cumhuriyet savcısı tarafından alınan tedbir kararı hakim tarafından onaylanmazsa bu sürede alınan kayıtlar
  4. Kişinin yaptığı iletişimin tanıklıktan çekinebilecek olan kişilerle yapıldığı anlaşılırsa, bu kişilerle yaptığı iletişime dair kayıtlar

 

Müdafi ile İlgili Özel Hükümler Nelerdir?

Şüpheli veya sanığa yüklenen suç dolayısıyla; müdafinin bürosu, konutu ve yerleşim yerindeki telekomünikasyon araçları hakkında, iletişim tespiti ve kayda alınması hükmü (CMK m. 135) uygulanamamaktadır. (CMK m. 136)

 

Tesadüfen Elde Edilen Delillerin Akıbeti Ne Olur?

Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında; yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan bir delil elde edilirse, bu delil muhafaza altına alınmaktadır. Ancak, elde edilen delil katalog suçlarından birinin işlendiği şüphesini uyandırabilecek nitelikte olmalıdır. Ayrıca, bu durum Cumhuriyet savcılığına derhal bildirilmektedir. (CMK m. 138/2)

Diğer taraftan, bu tedbir sırasında tesadüfen elde edilen deliller konusunda yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmaktadır. Eğer ki; tesadüfen elde edilen delil katalog suçlarda değilse, bu deliller yargılamada delil olarak kullanılamamaktadır. (CMK m. 135/8)

 

Sonuç

Sonuç olarak, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi hususunda şu çıkarımları yapmak mümkündür:

  1. Mobil telefon yerinin tespiti ve iletişimin tespitinde uygulanabileceği suçlar bakımından, bir sınırlamaya gidilmemiştir.
  2. Tedbir uygulanırken tesadüfen elde edilen başka bir suç ile alakalı deliller, katalog suçlardan değilse delil olarak kullanılamamaktadır. (CMK m. 135/6)
  3. Bütün tedbirlerde hakimin kararı gereklidir. Fakat, gecikmesinde sakınca bulunan bir hal söz konusu ise Cumhuriyet savcısının kararıyla da yapılabilmektedir.
  4. Suç işlediğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebebinin varlığı ve başka türlü delil elde etme imkânının bulunmaması şartları, mobil telefon yerinin tespiti ve iletişimin tespitinde aranmamaktadır.
  5. Mobil telefon yerinin tespiti hariç diğer tedbirlerde şüpheli veya sanığa uygulanacağı belirtilmiştir. Fakat, mobil telefon yerinin tespitinde uygulanabileceği kişiler sınırlandırılmadığı için tanıklıktan çekinebilecek olan ve müdafi hariç üçüncü kişilere uygulanabilmektedir.

 

Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi ile İlgili Yargıtay Kararları

Yargıtay’ın telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi konusunda, pek çok kararı mevcuttur. Bu kapsamda, bazı kararlar aşağıdaki gibidir:

 

Tesadüfen Elde Edilen Delillerin Akıbeti Hakkında Yargıtay Kararı

6.CD., 2021/1321 E., 2021/15325 K. sayılı kararı;

“Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında, yürütülmekte olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan, ancak başka bir suçun işlendiği şüphesini uyandırabilecek şekildeki “tesadüfen elde edilen deliller” CMK’nın 135/8. maddesinde düzenlenen katalog kapsamındaki suçlara ilişkin ise, soruşturma ve kovuşturmada delil olarak kullanılabilmektedir. Buna karşın CMK’nın 138/2. maddesinin açıklığı karşısında katalog kapsamında yer almayan suçlara ilişkin kayıtların delil olarak kullanılması mümkün değildir. Kanunda, kişiler arasında telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi yalnızca belirli ağırlıktaki suç tipleri bakımından meşru kabul edilmiş, bunlar dışındaki suçlar yönünden ise özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğinin korunmasına ilişkin yarar üstün tutulmuştur.” şeklindedir.

 

Hukuka Aykırı Delil ile İlgili Yargıtay Kararı

CGK., 2016/1062 E.,  2019/441 K. sayılı kararı;

“… uyuşturucu maddeler ile yakalanması sonrasında polis merkezine getirilen sanığın çalmakta olan telefonunun, görevlilerce rızasına aykırı şekilde sanığa açtırılması ve tanık Birtan ile gerçekleştireceği görüşmenin sesinin de hoparlöre verilmesi sağlanarak delil elde edilmeye çalışılmasının, Anayasanın 20 ve 22. maddeleri ile AİHS’nin 8. maddesinde koruma altına alınan özel hayatın gizliliği ve yine gizliliği esas olan haberleşme özgürlüğünün ihlali niteliğinde olduğu, dolayısıyla söz konusu görüşmenin kayıt altına alınması suretiyle delil olarak kullanılması hukuka aykırı olup Anayasanın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK’nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamayacağının kabulünde zorunluluk bulunmaktadır…” şeklindedir.

 

İletişimin Tespiti Hakkında Yargıtay Kararı

15. CD., 2014/22549 E.,  2015/582 K. sayılı kararı;

“… bir başka anlatımla iletişimin tespitine her suç yönünden başvurma olanağı vardırİletişimin tespiti tedbirinin uygulanabilmesi yönünden dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi tedbirlerinde olduğu gibi katalog suç sınırlaması bulunmayıp, tüm suçlar yönünden bu tedbire başvurma olanağı bulunduğundan, somut olayda olduğu gibi işlendiği iddia olunan hırsızlık suçu yönünden iletişimin tespiti kararı verilmesi olanaklı ise de; hakkında,’tedbir kararı verilen kişiler yönünden tedbir kararının isabetli olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.” şeklinde belirtildiği üzere, iletişim tespiti uygulaması açısından, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135/7. maddesinde düzenlenen katalog suçlarla bir sınırlamanın bulunmadığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur…” şeklindedir.

 

Stj. Av. Ozan SANCAR

İlgili Makaleler:

Ceza Hukuku

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Kararı

Kasten Yaralama Suçu

Nitelikli Dolandırıcılık Suçu

Cinsel Taciz Suçu ve Cezası

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ByLock Kararı

Anayasa Mahkemesi Basit Yargılama Usulü İptal Kararı

Uluslararası Ceza Hukuku Açısından İsrail-Filistin Savaşı

Meşru Savunma ve Zorunluluk Hali

Uzlaşma Sonrası Tazminat Davası Açılamaması İptal Kararı

Tefecilik Suçu ve Cezası

Etkin Soruşturma ve Yaşam Hakkı

HAGB Uygulamasını İptal Eden AYM Kararı

Örgüt Üyesi Olmaksızın Örgüt Adına Suç İşleme: İptal Kararı

Hücre Kararı: AİHM İlerde ve Diğerleri/Türkiye Kararı

İnternet Yayını Yasaklarına İlişkin AYM İptal Kararı

Gözaltı ve Gözaltından Doğan Hususlar

Yakalama ve Yakalamadan Doğan Hususlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir