Yabancılar Hukuku
- Anasayfa
- Çalışma Alanlarımız
- Yabancılar Hukuku
Yabancılar Hukukunun Kapsamı
Yabancılar hukuku, bir devletin kendi egemenlik alanında bulunan yabancıların hukuki statüsünü, haklarını, yükümlülüklerini ve bu kişilere uygulanacak özel muameleleri belirleyen bir kamu hukuku dalıdır. Çünkü; devletler, Dünya savaşları sonrasında yabancıların haklarını düzenleyen uluslararası anlaşmalar imzalamışlar ve bu haklar evrensel normlar haline getirmişlerdir. Böylece; modern hukuk anlayışına göre, devletin yabancıların hak ve hürriyetlerini koruma yükümlülüğü doğmuştur.
Ancak; bu koruma, yabancılar ve vatandaşlar için her zaman aynı kapsamda değildir. Doğal olarak devletlerin yabancılar üzerinde uyguladığı kurallar vatandaşlarla tam olarak eşit değildir. Örneğin olarak; devletlerin yabancılara siyasal haklar tanınmasını verbiliriz.
Bu doğrultuda; kanun koyucu, yabancılar hukukunu başlıca YUKK’da (6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu) düzenlemiştir. Ayrıca; yabancılar hukuku, hukukumuzda yabancılara uygulanan kurallar ile Anayasa gereğince milletlerarası anlaşmaların Türk Hukukuna dahil olmasıyla yürürlüğe giren kuralların toplamını kapsamaktadır (Anayasa m. 90). Böylece; mevzuata göre, yabancılar hukuku yabancıların ülkeye giriş, kalış, çalışma veya yerleşme haklarını düzenleyen kurallar bütününü içermektedir. Yani; yabancılar hukuku, yabancıların ülkeye giriş yaptıktan sonra sahip olacakları hak ve yükümlülükleri, çalışma veya yerleşme hakkının nasıl elde edileceğini ve ülkeden ayrılma süreçlerini düzenlemektedir. Ek olarak; vize ve oturma izinleri, çalışma izinleri, taşınmaz mal edinme hakları ve vatandaşlık başvuruları da bu kapsamda yer almaktadır. Dolayısıyla; kanun koyucu, yabancıların hukuki statülerinin korunması ve haklarının tanımlanması amacıyla geniş bir yasal çerçeve sunmaktadır.
Fakat; yabancılar hukuku genel olarak, mütekabiliyet (karşılıklılık) ilkesine dayanmaktadır. Bu sebeple; yabancılara Türkiye’de uygulanacak hukuk kuralları, yabancının vatandaşı olduğu ülkeye göre farklılık gösterebilmektedir.
Yabancılar Hukukunun Amacı
Mevzuata göre; kanun koyucu yabancılar hukuku ile ulaşmak istediği amaçları şunlar olarak ifade etmiştir:
- Devletin egemenlik yetkisini kullanarak ülkeye giriş, ülkede kalış ve ülkeden çıkışları düzenlemek (YUKK m. 1)
- Uluslararası koruma ihtiyacı duyan yabancılara yönelik koruma sağlamak ve bu süreçleri yönetmek (YUKK m. 1)
- Kamu düzenini, kamu güvenliğini ve kamu sağlığını korumak (YUKK m. 9, m. 15, m. 54 vb.)
- İnsan haklarına saygıyı esas alarak yabancılar hukukuna ilişkin uluslararası ilkeleri, uygulamak (YUKK m. 4; Anayasa m. 16, m. 90)
- Yabancıların temel hak ve özgürlüklerden yararlanmalarını sağlamak ve yükümlülüklerini belirlemek (YUKK m. 85, m. 88, m. 89; 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu; Anayasa m. 16)
- Yabancılarla ilgili idari karar ve işlemlerde hukuka uygunluğu ve yargısal denetimi temin etmek (İYUK; YUKK m. 53, m. 57, m. 80)
Görüldüğü üzere kanunun, yabancılar hukuku mevzuatı ile ulaşılmak istenen amaçlarını 2 başlık altında toplamak mümkündür: yabancıların hukuki statüsünü ve hareketlerini düzenleme ve koruma sağlama ve göç yönetimi.
Yabancılar Hukukunda İdare
Kanun koyucu, yabancılar hukuku mevzuatında yetkilendirdiği çeşitli idari kurum vardır. Bu kurumların her biri, yabancıların Türkiye’ye girişinden çıkışına, ikametinden uluslararası koruma taleplerine kadar uzanan geniş bir yelpazedeki idari işlemlerde farklı ancak birbirini tamamlayan roller üstlenmektedir. Bu doğrultuda; kanun koyucunun mevzuatta yabancılarla ilgili idari işlemler sürecine ilişkin belirttiği 4 temel kurumu aşağıdaki tablodaki gibi özetleyebiliriz :
Kurum |
Görevi |
(YUKK m. 1, 3, 9, 21, 50, 53, 103-109; Göç İdaresi Başkanlığı Taşra Teşkilatı Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliği) |
Göç politikalarının belirlenmesi ve koordinasyonu, uluslararası koruma başvurularının değerlendirilmesi, giriş yasakları, vatansızlık tespiti, GGM (Geri Gönderme Merkezleri) yönetimi, il ve ilçe müdürlüklerinin denetimi ve yönlendirilmesi, uyum faaliyetleri. |
Valilikler (YUKK m. 13, 15, 22, 24, 25, 46, 48, 53, 57; 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu) |
Sınır dışı etme kararları, idari gözetim kararları, ikamet izinlerinin verilmesi/uzatılması/iptali, sınır vizeleri, İl Göç İdaresi Müdürlüklerinin sevk ve idaresi, kamu düzeni ve güvenliğinin sağlanması. |
Kaymakamlıklar (5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu; Göç İdaresi Başkanlığı Taşra Teşkilatı Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliği) |
İlçe düzeyinde göç hizmetlerinin yürütülmesi, İlçe Göç İdaresi Müdürlüklerinin sevk ve idaresi, ilk başvuruların alınması, kayıt işlemleri, yerel düzeyde kamu düzeni ve güvenliği, Valilik ve İl Göç İdaresi Müdürlüğü talimatlarının uygulanması. |
Konsolosluklar (YUKK m. 11, 14, 21; Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesi) |
Vize başvurularının alınması ve değerlendirilmesi, yurtdışından ikamet izni başvurularının alınarak Göç İdaresi Başkanlığı’na iletilmesi, yabancılara yönelik konsolosluk hizmetleri. |
Yabancılar Hukukunda İdarenin Verebileceği Kararlar
Yabancılar hukukunda idari kararları, GİB ve valilikler başta olmak üzere yetkili idari makamlar vermektedir. Söz konusu idari makamlar bir yabancı hakkında idari karar vermeden önce; kanun koyucunun yabancılar hukuku mevzuatında belirttiği kriterlere göre durumunun değerlendirmektedir. Dolayısıyla; yetkili idari makam ilgili değerlendirme sonucunda yabancı hakkında idari karar almaktadır.
Böylece; yabancılar hukukundaki idari kararlar, yabancıların Türkiye’deki hak ve yasal statüleri üzerinde derin etkiler yaratmaktadır. Ayrıca; kararların tebliği, gerekçeli olması, tercüman ve avukat erişimi gibi usuli güvenceler bu süreçlerin ayrılmaz bir parçasıdır. Ancak; uygulamada bu güvencelerin erişilebilirliği ve etkinliği değişkenlik gösterebilmektedir.
Bu doğrultuda; yetkili idari makamlar yabancı hakkında bazı idari kararları verebilmektedir. Söz konusu kararları ve genel içeriğini aşağıdaki tablodaki gibi özetleyebiliriz:
Karar |
Verildiği Haller |
Sınır Dışı Etme Kararı (YUKK m. 52-60/A) |
Suç işleme, kamu düzeni tehdidi, vize/ikamet ihlali vb. (YUKK m. 54) |
İdari Gözetim Kararı (YUKK m.57) |
Kaçma riski, yasal giriş/çıkış ihlali, sahte belge, kamu düzeni tehdidi vb. |
İdari Gözetime Alternatif Yükümlülükler (YUKK m. 57/A) |
İdari gözetim sonlandırıldığında veya alternatif olarak |
İkamet İzni Verme/Red/Uzatma/İptal (YUKK m. 19-49) |
İzin türüne göre değişen şartların sağlanması/sağlanmaması, amaç dışı kullanım, kamu düzeni tehdidi vb. |
Türkiye’ye Giriş Yasağı Kararı (YUKK m. 9-10) |
Kamu düzeni/güvenliği/sağlığı tehdidi, sınır dışı edilmiş olma |
Uluslararası Koruma Başvurusunu Kabul/Red (YUKK m. 61-82) |
Mülteci, şartlı mülteci, ikincil koruma tanımlarına uygunluk/uygunsuzluk |
Uluslararası Koruma Statüsünü Sona Erdirme/İptal (YUKK m. 83-88) |
Statü gerekçelerinin ortadan kalkması, sahtecilik, hariçte tutulma nedenlerinin sonradan anlaşılması |
Geçici Koruma Sağlama/Sona Erdirme (YUKK m. 91, GKY) |
Kitlesel akın, ülkesine dönememe durumu / Şartların ortadan kalkması, bireysel nedenler |
Vatansız Kişi Tespiti ve Kimlik Belgesi Verme (YUKK m. 50-51) |
Hiçbir devlete vatandaşlık bağıyla bağlı olmama |
Türkiye’yi Terke Davet Kararı (YUKK m. 56) |
Sınır dışı kararı alınanlara gönüllü terk için süre tanınması |
Ön İzin Şartı Getirme Kararı (YUKK m. 9/7) |
Kamu düzeni/güvenliği/sağlığı, idari para cezaları/kamu alacakları |
Yabancılar Hukukunda Yargılama
Yabancılar hukukunda idari kararlar, bireylerin temel hak ve özgürlükleri üzerinde derin ve doğrudan etkilemektedir. Bu sebeple; idari işlemlerin hukuka uygunluğunun denetlenebildiği etkin bir yargı yolu, hukuk devleti ilkesinin ve adil yargılanma hakkının (Anayasa m. 36) vazgeçilmez bir gereğidir. Nitekim; Anayasa’ya göre, idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolunun açıktır (Anayasa m. 125). Bu doğrultuda; yabancılar hakkında idare tarafından bir karar verildikten sonra, bu kararın hukuka uygunluğunun denetlenmesi amacıyla yargılama aşaması başlamaktadır. Bu kapsamda; idarenin kararına karşı genel itiraz yolu, tipik olarak kademeli bir yargısal süreci içermektedir. Bu süreç, öncelikle kararın türüne göre yetkili ilk derece mahkemesine dava açılmasıyla başlamaktadır. Bu durumlara ilişkin itiraz merci genellikle ilk derece mahkemesi olan idare mahkemesi olmasına rağmen, idari gözetim gibi bazı özel durumlarda sulh ceza hakimlikleridir.
Ayrıca; bazı özel durumlarda mahkemenin kesin nitelikte olabilmektedir. Bu durumda üst mahkemelere olağan kanun yolları kapalıdır. Fakat; kararın kesin olmadığı durumlarda taraflar bir üst mahkeme olan Bölge İdare Mahkemesi’ne istinaf başvurusunda bulunabilmektedir. Bölge İdare Mahkemesi’nin verdiği kararlar da, kesinleşebilmekle birlikte, mevzuatta belirtilen parasal sınırlar veya davanın niteliği gibi istisnai şartların varlığı halinde Danıştay’a temyiz başvurusuna konu edilebilmektedir (İYUK m. 46).
Tüm bu olağan iç hukuk yolları tüketildikten sonra; yabancı Anayasa ve AİHS (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) ile korunan temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği iddiasıyla AYM’ye (Anayasa Mahkemesi) bireysel başvuru yapabilmektedir. Bu yol, özellikle ilk derece mahkemesi kararlarının kesin olduğu ve diğer kanun yollarının kapalı olduğu durumlarda önemli bir hak arama mekanizması olarak öne çıkmaktadır.
Yabancılar Hukukunda Yargılama Sonucunda Verilebilecek Kararlar
Yabancılar hukukunda yargılama sonucunda verilebilecek kararlar, idari işlemin türüne ve yargılamayı yapan mercie göre çeşitlilik göstermektedir. İdare mahkemeleri, sınır dışı etme, uluslararası koruma başvurularının reddi, ikamet izni taleplerinin reddi gibi idari işlemlere karşı açılan iptal davalarında temel karar mercii olmaktadır. Bu davalarda mahkeme, idari işlemin hukuka uygun olup olmadığını denetleyerek iptal veya ret kararı verebilmektedir. Ayrıca, idari gözetim kararlarına karşı sulh ceza hakimlikleri itirazları değerlendirmekte ve itirazın kabulü, reddi veya idari gözetime alternatif yükümlülüklerin uygulanması yönünde kararlar alabilmektedir.
Mahkemeler, özellikle sınır dışı etme davalarında, mevzuata göre işlemin iptaline veya davanın reddine karar verebilmektedir. Sınır dışı etme davası açıldığında, yargılama sonuçlanıncaya kadar yabancının sınır dışı edilmesi otomatik olarak durmaktadır. Uluslararası koruma başvurularıyla ilgili davalarda da mahkeme, başvurunun reddi, kabul edilemez bulunması veya statünün iptali gibi idari kararları iptal edebilmekte veya davayı reddedebilmektdir. Ayrıca; yürütmenin durdurulması kararı da verebilmektedir. Diğer taraftan; ikamet izni uyuşmazlıklarında ise mahkemeler, başvurunun reddi, iznin iptali veya uzatılmaması yönündeki idari işlemleri iptal edebilmekte, davayı reddedebilmekte veya yürütmenin durdurulmasına hükmedebilmektedir.
Mahkeme kararları, idari makamları bağlayıcı niteliktedir. Dolayısıyla; idare bu kararlara uymak ve gereğini yerine getirmekle yükümlü bulunmaktadır. Çünkü; karar sonrası yabancının hukuki statüsü, verilen kararın içeriğine göre yeniden şekillenmektedir. Örneğin; sınır dışı kararının iptali sonrası yabancının Türkiye’de yasal kalışı için yeni bir ikamet izni başvurusu veya insani ikamet izni gibi düzenlemeler gündeme gelebilmektedir.
Yabancılar Hukukunda Görülen Davalar ve Başvurular
Yabancılar hukukunda ortaya çıkan uyuşmazlıkların önemli bir kısmı idari niteliktedir. Bu sebeple; bu uyuşmazlıkların çözümü idari yargı mercileride görülmektedir. Ancak; bazı itiraz yukarıda belirttiğimiz gibi ceza yargısı mercilerine de yapılmaktadır. Bu doğrultuda; yabancıkar hukukunda en sık görülen idari dava türleri; tahdit kodlarının kaldırılması, sınır dışı etme kararlarının iptali, ikamet izni başvurularının reddinin iptali ve çalışma izni başvurularının reddinin iptalidir. Bu kapsamda; yabancılar hukuku, kapsamında açılan en çok karşılaşına idari davaları aşağıda tablodaki gibi özetleyebiliriz:
Dava Adı |
Açıklama |
Tahdit Kodunun Kaldırılmasına İlişkin İptal Davası |
Yabancılar hakkında konulan ve genellikle Türkiye’ye giriş yasağı veya vize/ikamet izni reddi gibi sonuçlar doğuran idari kodların (örneğin Ç, G, V kodları) hukuka aykırı olduğu iddiasıyla kaldırılması için açılan davadır. |
Sınır dışı Etme (Deport) Kararına Karşı İptal Davası |
Sınır dışı (deport) kararının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla iptali için açılan davadır. |
İkamet İzninin Ret Kararına Karşı İptal Davası |
Yabancıların Türkiye’de yasal olarak kalmak için yaptıkları kısa dönem, aile, öğrenci gibi ikamet izni başvurularının İl Göç İdaresi Müdürlükleri tarafından reddedilmesi halinde, bu ret kararının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla iptali için açılan davadır. |
Çalışma İzni Ret Kararına Karşı İptal Davası |
Yabancıların Türkiye’de çalışabilmek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yaptıkları çalışma izni başvurusunun mevzuattaki gerekçelerle reddedilmesi halinde, bu ret kararının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla iptali için açılan davadır. |
Ayrıca; idari işlemin iptali için açılan dava devam ederken veya mahkemece iptal kararı verildikten sonra, o hukuka aykırı işlem nedeniyle uğranılan zararların tazmini için ayrıca bir tam yargı davası açılabilir. Örneğin, ikamet izni başvurusu hukuka aykırı olarak reddedilen bir yabancı, bu ret kararına karşı iptal davası açıp kazandıktan sonra, bu hukuka aykırı işlem nedeniyle uğradığı maddi veya manevi zararlar için idareye karşı tam yargı davası açabilir.
Diğer taraftan; yabancılar hukukundaki idari davalar ve bunlara bağlı tam yargı davaları gibi olağan kanun yolları tüketildikten sonra, eğer bu süreçte Anayasa‘da ve AİHS güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerden birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği düşünülüyorsa, AYM’ye bireysel başvuru yapabilir. Ancak; bireysel başvuru, ikincil nitelikte, yani diğer tüm idari ve yargısal yollar denendikten sonra başvurulabilecek istisnai bir hak arama yoludur. Yabancılar da, kendilerine tanınan haklarla sınırlı olmak üzere, bireysel başvuruda bulunabilirler.
Yabancılar Hukukunda Avukatlık Hizmetlerimiz
Yılmaz & Çolak Hukuk Bürosu olarak, yabancılar hukuku alanında Karabük yabancılar hukuku avukat kadromuzla aşağıdaki hizmetleri sunmaktayız:
- Türkiye’de ikamet izni ve çalışma izni başvuruları ve takibi
- Göç ve İltica Hukuku kapsamında uluslararası koruma başvuruları, geçici koruma ve mülteci hakları konusunda hukuki süreçlerin yürütme
- Yabancıların hukuku kapsamında idarenin yabancının verdiği kararlara ilişkin itiraz başvurularının yapma
- Yabancılar hukukuna ilişkin doğan her türlü idari davanın vekilliğini yapma
- Yabancıların, temel hak ve hürriyetlerin ihlaline ilişkin AYM bireysel başvuruların yapma ve takip etme
- Yabancılar hukukuna ilişkin Türk vatandaşlarına ve yabancılara hukuki danışmanlık verme