Yaşam Hakkı; en temel insan hakkıdır. Bu hak hem Anayasamızda (m. 17) hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde (m. 2) düzenlenmiştir. Böylece, yaşam hakkını korumak için devlete bazı yükümlülükler vermiştir. Bu bağlamda, devlet, bir ölüm olayında ölümün sebeplerini etkili bir şekilde soruşturmalı ve sorumlularını tespit etmelidir (Anayasa m. 40) Çünkü; Etkin Soruşturma, Yaşam Hakkının temel güvencesidir. Ayrıca; devlet cezalandırma görevini de etkin bir soruşturma neticesinde yerine getirmelidir. Tüm bu düzenlemelere rağmen; uygulamada, zaman zaman yaşam hakkına dayanan etkin soruşturma konusundaki eksiklikler AYM ve AİHM kararlarına yansımaktadır. Bu sebeple; bu yazımızda, yaşama hakkı açısından etkin soruşturma yükümlülüğün önemini ele alacağız.
Etkin Soruşturma Nedir?
Etkin Soruşturma Yükümlülüğü; Anayasa ve AİHS’de düzenlenen hakların birinin ihlalinde devletin yetkili makamlarının gerekli incelemelerin ve araştırmaların yapılarak sorumluların belirlenmesi ve cezalandırılabilmeleri için yargılanmalarının sağlanmasıdır. Bu bağlamda; etkin soruşturma devletin pozitif bir yükümlülüğüdür.
Etkin Soruşturma Neyi Amaçlar?
Mevzuat hükümlerinin etkin bir şekilde uygulanmasını ve sorumluların hesap vermesini sağlama Etkin Soruşturma Yükümlülüğünün amacıdır.
Etkin Soruşturma Nerede Düzenlenir?
Etkin Başvuru Hakkı hem uluslararası mevzuatta hem de iç hukukta düzenlenir. Bu hak insan haklarına ilişkin bir temel hak ve özgürlüktür. Bu sebeple; uluslararası mevzuatta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde, iç hukukta ise Anayasa’da düzenlenmiştir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin madde 13’te düzenlenen etkin başvuru hakkı içeriğine etkin soruşturmayı da kapsar. Madde hükmüne göre;
“Bu Sözleşme’de tanınmış olan hak ve özgürlükleri ihlal edilen herkes, söz konusu ihlal resmi bir hizmetin ifası için davranan kişiler tarafından gerçekleştirilmiş olsa dahi, ulusal bir merci önünde etkili bir yola başvurma hakkına sahiptir.”
Ayrıca; Yaşam Hakkı niteliği sebebiyle, yaşam hakkına ilişkin etkin soruşturma AHİS madde 2/1 kapsamındadır.
“Herkesin yaşam hakkı yasayla korunur. Yasanın ölüm cezası ile cezalandırdığı bir suçtan dolayı hakkında mahkemece hükmedilen bu cezanın infaz edilmesi dışında, hiç kimsenin yaşamına kasten son verilemez.”
Anayasa madde 40/1’de temel hak ve hürriyetlerin korunması kapsamına etkin soruşturmayı da almaktadır.
“Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlâl edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkânının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir.”
Etkin Soruşturmanın Özellikleri Nelerdir?
Etkili başvuru hakkının bir gereği olan etkin soruşturma yükümlülüğünün, bazı nitelikleri vardır:
- Etkin soruşturma yükümlülüğü, bir sonuç değil, uygun araçların kullanılması yükümlülüğüdür.
- Etkin bir soruşturmada; inceleme, olay konusunun kendine özgü koşullarına göre değişir.
- İncelemeler, değerlendirmeler ve uygun araçların tespiti, olaylar temelinde ve soruşturmanın pratik gerçekler dikkate alınarak yapılmalıdır.
- Soruşturma sonucunun mağdur beyanları ile bağdaşmaması mümkündür.
- Soruşturmada, olayın gerçekleştiği koşullar belirlenir ve iddiaların doğruluğu tespit edilirse etkili ve yeterli bir ceza soruşturması, sorumluların tespitini ve cezalandırılmasını sağlar.
- Her olayda geçerli asgari soruşturma işlemleri listesi gibi asgari bir ölçüt belirlemek mümkün değildir.
- Her soruşturma sonucunun başarılı olmama ihtimali vardır.
Etkin Soruşturma için Ne Gerekir?
Yaşam hakkı ihlaline dayanan etkili bir soruşturma için yapılması gereken birkaç husus belirlenmiştir. Bu bağlamda, yetkililer şunları yapmalıdır:
- Soruşturma makamları resen harekete geçmelidir.
- Olayı tüm yönleri ile aydınlatmalıdır.
- Sorumluların tespiti için gerekli tüm delilleri toplamalı. Bu kapsamda; aşağıdaki deliller toplamalıdır. (Gül/Türkiye)
- Görgü tanıklarının ifadeleri
- Bilimsel ve teknik veriler
- Gerekirse maktulün vücudundaki zedelenmeler de dahil tüm bulguları içeren tam ve belirgin bir otopsi raporu sonucu
- Soruşturma makul bir sürede ve hızda gerçekleştirmelidir.
- Hesap verilebilirliği artırmalıdır.
Soruşturmada Hesap Verilebilirliği Artırmak için Ne Gerekir?
Hesap verilebilirlik, etkin bir soruşturma ve ölen kişinin yakınlarının yasal çıkarlarını korumak için önemlidir. Bu yüzden, etkin bir soruşturma açısından hesap verilebilirlik artırılmalıdır. Bu bağlamda, AYM kararlarında hesap verilebilirliği artırmak için aşağıdaki önerileri sunmuştur:
- Soruşturma ve sonuçların kamu denetimine açıklığını sağlamak
- Ölüme ilişkin soruşturmalarda kişinin yakınlarının, gerektiği ölçüde katılmasını sağlamak
Hızlı ve Makul Süreli Soruşturma Ne Sağlar?
Daha önce de belirttiğimiz gibi; etkin bir soruşturmanın gerçekleşmesi, soruşturmanın makul sürede ve hızda gerçekleşmesine bağlıdır. Bu sayede;
- Yaşanan olayların daha sağlıklı bir şekilde aydınlatılır.
- Kişilerin hukukun üstünlüğüne olan bağlılığını sürdürür.
- Hukuka aykırı eylemlere karşı hoşgörü gösterildiği ve kayıtsız kalındığı görünümünün önüne geçer.
Etkin Soruşturmanın İhlali Sayılan Haller Nelerdir?
Hangi hallerin etkin soruşturma yükümlülüğünün ihlali olarak değerlendirilebileceği dair, açıklamalar hem AYM hem de AİHM kararlarında yapılmıştır. Bu bağlamda; etkin soruşturma ihlalinde aşağıdaki kriterler esas alınır.
- Sorumlu kişilerin ortaya çıkarılma imkanını zayıflatan bir eksikliğin olması,
- Yetkililerin yetersiz çelişkili soruşturma yapması ve karar vermesi,
Bu kapsamda; somut olay nezdinde aşağıda sayılan eylem, işlem ve ihmallerin gerçekleşmesi halinde AİHM ve AYM etkin soruşturmanın ihlal edildiğine karar verir.
Formaliteden Otopsi Yapılması
Otopside amaç; ölen kişiye ve ölüm olayına ilişkin soruları aydınlatmaktır. Bu bağlamda; etkin bir soruşturmanın bir parçası olan otopsi amacına uygun asgari gereklerinin sağlamalıdır. Söz konusu gerekleri sağlamayan bir otopsi, yetersizdir. Formalite gereği yapılan soruşturmalarda ise, amaç ve gerekler gerçekleşmediğinden etkin bir soruşturma yükümlülüğü ihlal edilmiştir. (Kaya/Türkiye)
İhlal Halinde Yetkili Makamların Doğrudan Harekete Geçmemesi
Devletin yetkili soruşturma makamların yaşam hakkı ihlalinden haberdar olur olmaz, doğrudan (re’sen) harekete geçmeleri gerekir.
Bu bağlamda; jandarmaların gözaltında bulunan şahsın ölümünü adli makamlara bildirmemeleri etkin soruşturma ihlalidir. Ayrıca; soruşturmanın ölen kişinin yakınlarının savcılığa şikâyetinden sonra başlaması da etkin soruşturma yükümlülüğünün ihlalidir. (Aktaş/Türkiye)
Gözaltından Uzun Bir Süre Sonra Soruşturmanın Başlatılması
Etkin bir soruşturma; yukarıda belirttiğimiz üzere makul bir süre ve hızda gerçekleşmelidir. Zira; soruşturmanın makul bir süre ve hızda gerçekleşmesinin hem soruşturulan olay açısından hem de mağdur açısından hem de toplum açısından sonuçlar doğurmaktadır. Ayrıca; sorumlunun tespiti açısından soruşturma işlemleri kişi hak ve özgürlüklerini sınırlar niteliktedir. Bu bağlamda; olay açısından sorumlu olmayan kişilerin haklarının ihlal edilmemesi için, gözaltında kısa bir süre sonra soruşturmanın başlaması gerekir. Bu açıdan; gözaltına alınan ve daha sonrasında kendilerinden haber alınamayan şahıslara yönelik soruşturmanın olaydan 1,5 sonra başlaması ve Cumhuriyet savcılığı tarafından da 3,5 sonra sorgulanması etkin soruşturma yükümlülüğünün ihlalidir. (Çiçek/Türkiye)
Sadece Kamu Görevlisinin İfadesine Dayanarak Hüküm Verilmesi
Etkin bir soruşturmada, olayın aydınlatılması için gerekli olan tüm veriler toplanarak bütün olarak değerlendirilmelidir. Bu bağlamada; polislerin eylemleri ile mağdurun vücudundaki yaralar arasında bir bağlantı kurulması hususunda bir açıklama yapmadan sadece polislerin ifadesine dayanarak beraat hükmü verilmesi ve mahkemesinin polislerin hata yaptıklarını ikna edecek bir soruşturma yürütülmemesi etkin soruşturma ihlalidir. (Berktay/Türkiye)
Yukarıda; AİHM ve AYM tarafından etkin soruşturma yükümlülüğü ihlali olarak değerlendirilen bazı haller yer verdik. Ancak; etkin soruşturma yükümlülüğünün ihlali her somut olaya ve olayın gerektirdiği asgari soruşturma nitelikleri göre değişmektedir. Bu sebeple; her olayın ve soruşturma için durum koşullarına göre, AYM ve AİHM farklı değerlendirmeler yapabilmektedir.
Etkin Soruşturmanın İhlali Sayılmayan Haller Nelerdir?
Hem AYM’nin hem de AİHM’nin bazı kararlarında; belli hallerde yaşam hakkına dayanan soruşturmalarda yetkililere, ihmal ve eksiklik yüklenip ihlal kararı vermeyeceğini belirtmiştir. Bu bağlamda, AYM tarafından şu hususlar sayılmıştır:
- Cumhuriyet Savcısının ölüm olayının gerçekleştiği gün ceza soruşturmasını açması, (Fatih Birol Kararı)
- Ölüm olayın ne şekilde gerçekleştiğinin saptanmasına imkân sağlayacak gerekli tüm delillerin toplanması, (Fatih Birol Kararı)
- Yetkililerin titiz ve hızlı bir çalışma sonucu elde edilen deliller ışığında soruşturma yapması, (Ali Mükerrem Furtun Kararı)
- İlk derece yargılama makamlarının olayların seyrini aydınlatmak istediğinden kuşku duyulmaması, (Ali Mükerrem Kararı)
- Soruşturmanın ölüm sebeplerini kesin olarak saptamaya ve sorumlu kişilerin cezalandırılmasına imkân verdiği kanısına varılması, (Fatih Birol Kararı)
- Soruşturmaların ve davaların derinliği ve ciddiyeti üzerinde etki gösterecek nitelikte bir eksikliğin bulunmaması, (Fatih Birol Kararı)
- Soruşturma ve kovuşturmanın ilerlemesine engel olan hususlar ve zorluklar olması sebebiyle, soruşturmanın makul bir hızda ve sürede gerçekleşmemesi, (Ali Mükerrem Kararı)
- Olayın koşullarına ve pratik gerçeklere uygun araçların kullanılması, inceleme ve değerlendirilmesine rağmen bir sonuca ulaşılmaması, (Ali Mükerrem Furtun Kararı)
Etkin Soruşturma İhlali Hakkında Bireysel Başvurularda Neler Talep Edilemez?
AYM, mevzuata ve kuruluş amacına uygun olarak belli konulardaki ihlalleri inceler. Bu bağlamda; AYM’nin ihlal başvurusunu incelemesi, bazı kabul edilebilirlik şartlarına bağlıdır. (Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun m. 41/6)
Esasında; AYM tarafından başvurunun kabulü için, hak ihlali iddiasının bir eyleme, ihmale ve işleme dayanması gerekir. Ayrıca; AYM yaşam hakkına dayalı etkin başvuru hakkı ihlalini tespit ettiğinden, AYM’den aşağıdaki hususlar talep edilemez:
- Adli bir suç sebebiyle yargılatma ve cezalandırma
- Yargılamayı mahkûmiyet ve belirli bir ceza kararıyla sonuçlandırma
Aynı zamanda; AYM başvurularının, yukarıda hususlar ile sonuçlanması da mümkün değildir.
Etkin Soruşturma İhlali Varsa AYM Ne Karar Verir?
Yaşam hakkında etkili soruşturma yükümlülüğünün ihlalinde, ihlali ve sonuçları ortadan kaldırmak amaçlanır. Buna göre; AYM, ihlal halinde kararını hukuki yarara göre tayin eder. Bu bağlamda; AYM şu hususlara karar verebilir.
- Yeniden Yargılama (Soruşturma için yeniden Cumhuriyet Başsavcılığına gönderme)
- Başvurucu Lehine Tazminat
- Genel Mahkemelerde Dava Açabilme
AYM Yeniden Yargılama Kararı Verirse Ne Olur?
AYM, yeniden yargılama kararından sonra şu süreç işler: (6216 Sayılı Kanun m. 50/2)
- AYM, dosyayı ilgili mahkemeye gönderir
- İlgili mahkeme mümkünse dosya üzerinden karar verir
- Mahkeme, AYM’nin açıkladığı ihlal ve sonuçları ortadan kaldıracak şekilde karar verir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi D., 22495/93 B. numaralı Yaşa/Türkiye kararında;
“Mahkeme, saldırının söz konusu olduğu durumlarda, yetkili makamların etkili bir soruşturma yürütme yükümlülüğünde olduklarını tekrarlamıştır. Ayrıca, saldırıların ardından beş yıl geçmiş olmasına rağmen, soruşturmalarda hiçbir sonuca ulaşılamamıştır. Yukarıda bahsedilen nedenlerden dolayı, savunmacı devlet, 13. maddede gerekli görülen şekilde etkili bir ceza soruşturması yürütmemiştir, bu gereklilik, 2. maddede yer alan soruşturma yükümlülüğünden de kuvvetlidir.” şeklindedir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi D., 22729/93 Başvuru numaralı Kaya/Türkiye kararında;
“Davalı Devlet’in yetkili makamlarının, başvurucunun kardeşinin öldürülmesi olayıyla ilgili olarak etkili bir soruşturma yürütmemiş olmaları dolayısıyla Sözleşme’nin 2. maddesini ihlal ettiklerine sekiz oya karşı bir oyla karar vermiştir.”
Anayasa Mahkemesi Kararları
Anayasa Mahkemesi GK., 2013/9020 B. numaralı Ali Mükerrem Furtun kararında;
“… başvuruya konu olay ve soruşturmanın pratik gerçekleri dikkate alındığında soruşturma mercilerince ölüm olayının nedeni ve varsa sorumluların tespiti bakımından elde edilmesi mümkün olan tüm delillerin toplanmaması ve toplanabilmesi için makul olan tüm tedbirlerin alınmaması suretiyle soruşturmanın derinliği ile ciddiyetine etki edecek birtakım eksiklikler bırakıldığı gibi, elde edilen bulguların tamamının kapsamlı bir analizinin de yapılmadığı, dolayısıyla yaşam hakkı kapsamında etkili soruşturma yükümlülüğün ihlaline sebep olunduğu sonucuna varılmıştır.” şeklindedir.
Anayasa Mahkemesi 1. B., 2018/35266 B. numaralı Metin Bekiroğlu ve Özgür Atagün kararında;
“Bireysel başvuruya temel olan olaya ilişkin hemen hemen hiçbir araştırma inceleme yapmamış olan Başsavcılığın hayati tehlike yaratan ateşli silah kullanımına ilişkin olarak olayı tüm yönleriyle aydınlatabilecek ve sorumluların belirlenmesini sağlayabilecek bütün delilleri tespit eden, yaşam hakkının sağladığı güvencelerin gerektirdiği derinlik ve ciddiyette bir soruşturma yürüttüğünü söylemek mümkün görünmemektedir. Sonuç olarak yürütülen soruşturma sürecinin yaşam hakkı kapsamında etkili soruşturma yükümlülüğünü ihlal eder nitelikte olduğu kanaatine ulaşılmıştır.” şeklindedir.
İlgili Makaleler:
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Kararı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ByLock Kararı
Anayasa Mahkemesi Basit Yargılama Usulü İptal Kararı
Uluslararası Ceza Hukuku Açısından İsrail-Filistin Savaşı
Meşru Savunma ve Zorunluluk Hali
Uzlaşma Sonrası Tazminat Davası Açılamaması İptal Kararı
HAGB Uygulamasını İptal Eden AYM Kararı