Karabük Ceza Avukatı
Tefecilik Suçu ve Cezası

Tefecilik, ekonomik sürdürülebilirliği ve güvenliğini tehdit eden bir suçtur. Bu yüzden; ceza hukukunda, bu suçu önlemek ve cezalandırmak için yasal düzenlemeler yapmıştır. Bu sebeple; bu yazımızda, tefecilik suçunu inceleyeceğiz.

 

Tefecilik Suçu Nedir?

Kanun koyucu; ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar içerisinde tefecilik suçunu düzenlenmiştir. (TCK m. 241) Bu doğrultuda; tefecilik suçu, faiz veya başka bir isimle de olsa kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesidir. Böylece, kamu otoritesinin kontrolü dışında faiz karşılığında ödünç para verme işlemleri yapılması yasaklanmış ve suç olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla; kanun koyucu, mali sıkıntı içinde olan bireyin sömürülmesinin önüne geçmeye çalışmaktadır.

 

Tefeci Kimdir?

Tefeci, yasal izin almadan veya izin aldığı halde yasalara uymayan ve faiz oranlarını saklayan gerçek ve tüzel kişilerdir. Dolayısıyla; bu kişiler, devletin belirlediği kurallara karşı gelirler ve ekonomik düzeni bozarlar. (2279 S. Kanun m. 14)

 

İkrazatçılık Nedir?

İkrazatçı, sürekli olarak faizli veya ipotekli para veren veya para verme işine aracı olan ve bu iş için devletten izin alan kişilerdir. (90 S. KHK m. 3/a) Dolayısıyla; bu kişilerin bu doğrultuda yaptıkları faaliyetlere ise, ikrazatçılık denmektedir.

 

Tefecilik Faaliyeti Nedir?

Tefecilik faaliyeti, izin almadan veya izni iptal edildikten sonra faizli veya ipotekli para veren veya bu işi meslek edinen kişilerin yaptığı iştir. (90 S. KHK m. 9)

 

Tefecilik Suçunun Unsurları Nedir?

Tefecilik suçunun 3 unsuru vardır. Bunlar; amaç, konu ve hareket unsurlarıdır.

 

Amaç Unsuru

Tefecilikte amaçlanan kazanç elde etmektir. Söz konusu kazanç ise, faiz ve başka adla olabilir. Bu sebeple; kazancın adının değişmesi, amaç unsuruna etki etmez. Ayrıca, tefecilik suçu kasten işlenen bir suç olduğundan suçun tamamlanması için fiilen kazanç edilmesinin ve ödünç verilen paranın geri ödenmesinin bir önemi yoktur. Ancak, bir kimsenin paraya ihtiyacı olan kişiye yardım etmek amacıyla para verip bir süre sonra geri alması suç oluşturmayacaktır.

 

Konu Unsuru

Tefecilik suçunun konusunu kazanç karşılığı başkasına verilen ödünç para oluşturur. Ödünç, ileride geri vermek veya almak için olan şeydir. Ancak, burada ödünç olarak verilen her şey bu suçun konusunu oluşturamaz. (Türk Ticaret Kanunu m. 379) Zira, tefecilik suçunun kanuni tanımından sadece para suçun konusunu oluşturmaktadır. Ayrıca, paranın Türk parası ya da yabancı para olması suçun oluşması bakımından önem taşımamaktadır.

 

Hareket Unsuru

Tefecilik suçunun hareket unsuru, kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verme işlemidir. Bu suçun oluşması için öncelikle ikrazatçılık yapmak üzere yetkili organlardan izin alınmaması ya da verilen iznin iptal edilmesi gerekir. İzin alınarak faiz karşılığında ödünç para verilmesi eylemi suç olmayacaktır.

 

Tefecilik Suçunda Fail Kimdir?

Tefecilik suçunun faili gerçek kişiler. Fakat; tefecilik suçu sebebiyle bir tüzel kişi yararına haksız menfaat sağlanmış ise, bu tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirleri uygulanabilir (TCK m. 242/1).

 

Tefecilik Suçunda Mağduru Kimdir?

Suçun mağduru genellikle ekonomik açıdan zor durumda bulunan kişidir. Ayrıca, izlenen suç politikası gereğince toplumu oluşturan ve istikrarlı ekonomide yararı bulunan kamu da suçtan zarar görendir.

 

Tefecilik Suçunun İşleniş Şekilleri Nelerdir?

Tefecilik suçu uygulamada farklı şekillerde işlenmektedir. Bunlardan bazıları aşağıdaki gibidir:

 

Çek ve Senet Kırdırmak Suretiyle Tefecilik Suçu

Çek ve Senet kırdırma şeklinde tefecilik suçunun işlenmesine TCK’nın gerekçesinde yer verilmiştir. Bu bağlamda, senet kırdırma yoluyla tefecilik suçu, henüz vadesi gelmemiş bir bononun vadesinden önce başkasına verilerek karşılığında bono üzerinde yazılı meblağdan daha az bir paranın alınması durumunda oluşur.

 

Kredi Kartı (POS) Tefeciliği

Bir mal satılmadığı halde, sanki satılmış gibi gösterilerek kredi kartı ile malın parası ödenir. Ama aslında, satıcı olan kişi, kredi kartı sahibine malın parasından daha az bir para verir. Böylece, kredi kartı kullanmak şeklinde tefecilik suçu işlenmiş olur.

 

İkrazatçılık Şeklinde

Tefecilik kavramı, ikrazatçılık kavramı ile yakından ilgilidir. İkrazatçılık yetkisine sahip olmadan ya da ikrazatçılık yetkisi iptal etmiş olan ikrazatçıların gerçekleştirdikleri kazanç amaçlı ödünç para faaliyetleri tefecilik suçunu oluşturur.

 

Tefecilik Suçunun Örgüt Halinde İşlenmesi

Tefecilik suçun bir örgütün faaliyeti halinde işlenmesi tefecilik suçunun nitelikli halidir. Böylece, ceza 1 kat artar. (TCK madde 241/2).

 

Tefecilik Suçunun Değişik Zamanlarda Bir Kişiye Karşı Birden Fazla İşlenmesi

Tefecilik suçunda, farklı kişilere karşı ödünç para veren kişi hakkında bir suç işleme kararı ile hareket ettiği sürece zincirleme suç hükümleri uygulanır. Böylece, tefeciliğin meslek haline getiren kişilerde suçu zincirleme suç şeklinde işlemiş olur. Böylece, tefecilik suçunun cezası ¼’ten ¾ ‘ne kadar artar. (TCK m. 43)

 

Tefecilik Suçu Şikayete Tabi midir?

Tefecilik suçu, şikayete bağlı olmayan bir suçtur. Bu, savcılığın bu tür bir suçu resen, yani mağdurun şikayeti olmasa bile soruşturabileceği anlamına gelir. Savcılık kamu davasını otomatik olarak açar. Ayrıca, bir ceza davasının düşmesi, tefecilik suçunun sona erdiği anlamına gelmez.

 

Tefecilik Suçunda İspat Nasıl Yapılır?

Tefecilik suçunun ispatında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, mağdur ve fail arasındaki ilişkinin doğasıdır. Hayatın olağan akışı içinde, bu iki taraf arasında para alışverişi dışında başka bir ilişki olup olmadığının belirlenmesi kritiktir. Bu kapsamda; fail ile mağdur arasında yakın akrabalık, uzun süreli arkadaşlık veya komşuluk ilişkisinin varlığı araştırmalıdır.

Failin işyerindeki ve başkaları tarafından imzalanmış senetler veya çekler, tefecilik suçunun ispatında önemli bir rol oynar. Bu belgelerin neden failin elinde olduğunu sorgulamak, belgeler üzerinde borçlu olarak görünen kişilerin ifadelerini almak önemlidir. Gerekirse, vergi dairesine başvurarak bir vergi inceleme raporu düzenlenmesi talep edilebilir. Bu tür bir rapor, failin gerçekten tefeci olup olmadığını belirlemek için önemli bir araç olabilir.

 

Tefecilik Davasında Hangi Mahkeme Görevlidir?

Asliye ceza mahkemeleri, tefecilik davalarında yargılama sürecini yürüten görevli mahkemedir.

 

Tefecilik Suçunda Uzlaşma Mümkün müdür?

Uzlaşma, suç isnadı altında bulunan kişi ile suç mağduru arasında, bir uzlaştırmacının yardımıyla gerçekleştirilen bir anlaşma sürecidir. Ancak, tefecilik suçu bu tür bir anlaşma sürecine dahil edilemez. Yani, tefecilik suçu, uzlaşma kapsamında değildir.

 

Tefecilik Suçunun Cezası Nedir?

Tefecilik suçunun faili, 2 yıldan 6 yıla kadar hapis ve 500 günden 5000 güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilecek ceza 1 kat artırılır.

Ancak; tefecilik suçunun faili ile ilgili bir ceza verileceği zaman, çeşitli uygulamalardan yararlanılabilmektedir. Bunlardan bazıları aşağıdaki gibidir:

 

Tefecilik Suçunda Ceza Adli Para Cezasına Çevrilir mi?

Adli para cezası, bir suçun karşılığı olarak hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Fail, 1 yıl ve daha az süreli ceza aldığında adli para cezasına çevrilebilmesi söz konusu olur.

Ancak, tefecilik suçu söz konusu olduğunda durum biraz farklıdır. Tefecilik suçu sebebiyle verilen hapis cezası, cezanın miktarı ve adli para cezasının hapis cezasıyla birlikte bir yaptırım olarak düzenlenmesi nedeniyle, adli para cezasına çevrilemez.

 

Tefecilik Suçunda HAGB Uygulanır mı?

HAGB, sanık hakkında hükmolunacak cezanın belli bir denetim süresi içinde sonuç doğurmamasıdır. Böylece, HAGB kapsamında, kişi denetim süreci boyunca gerekli şartları yerine getirirse hükmedilecek ceza sonuç doğurmayarak ortadan kalkar ve dava düşer.

Tefecilik suçunda ise, HAGB uygulanması mümkündür. Ayrıca; tefecilik suçundan cezanın giderilmesi şartının aranması imkansız olduğundan, zarar giderilmeksizin HAGB uygulanır.

Ancak; AYM 01.06.2023 tarihli kararı ile HAGB’yi iptal etti. Ancak, karar 01.08.2024 tarihi itibariyle yürürlüğe girecek. Bu sebeple; mahkemelerin HAGB uygulaması 01.08.2024 tarihinden önce işlenen suçlar için mümkün olacak. Sonuç olarak; 01.08.2024’den sonra işlenen tefecilik suçlara için, mahkemeler HAGB uygulamayacak.

 

Tefecilik Suçunda Ceza Ertelenir mi?

Mahkemenin cezayı ertelemesi; cezanın cezaevinde infazından şartlı olarak, vazgeçmesidir. Tefecilik suçunda ise; mahkemenin hapis cezasını ertelemesi mümkündür.

 

Tefecilik Davasına İlişkin Zamanaşımı Süreleri Nelerdir?

Ceza davalarında zamanaşımı süreleri; davanın açılması ve cezanın infaz edilmesi açısından, büyük önem taşmaktadır. Bu doğrultuda; tefecilik suçuna ilişkin dava ve ceza zamanaşımı süreleri aşağıdaki gibidir:

 

Dava Zamanaşımı Süresi

Bir suç işlenmesi ile devlet, suçluyu cezalandırmak ister. Ancak; belli bir zaman geçmesi ve bu zaman içinde dava açılmaması veya bitmemesi halinde, devlet cezadan vazgeçer. Böylece, dava düşer. Buna dava zamanaşımı denir. (TCK m. 66)

Bu doğrultuda, tefecilik suçunda dava zamanaşımı süre 15 yıldır. Bu 15 yıllık dava zamanaşımı süresi içerisinde, tefecilik suçu hakkında her zaman soruşturma yapılabilir.

 

Ceza Zamanaşımı Süresi

Bir kişinin suçlu bulunması ile mahkeme o kişiye ceza verir. Ancak; ceza kesinleşir ve sonra belli bir zaman içinde ceza uygulanmazsa, devlet cezadan vazgeçer. Buna, ceza zamanaşımı denir. (TCK m. 68) Böylece, cezanın infaz edilmesinden vazgeçilir.

Bu doğrultuda; tefecilik suçunda ceza zamanaşımı süresi 20 yıldır. Bu 20 yıllık ceza zamanaşımı süresi içerisinde, tefecilik suçu hakkında her zaman ceza infaz edilebilir.

 

Tefecilik ve Yağma Suçu Arasında Nasıl Bir İlişki Vardır?

Tefeci, tehdit veya cebir kullanarak ödünç verdiği parayı geri isterse yağma suçu işlemiş olur. Bu halde, hem tefecilik suçu hem de yağma suçu için ceza alır. Tefeci ve mağdur arasındaki ödünç ilişkisi hukuki bir ilişki olarak kabul edilmez. Bu yüzden, daha az cezayı gerektiren kurallar uygulanamaz. (TCK m. 150) Tefeci, mağdura ödünç verdikten sonra parayı geri almak için senet ister. Ancak, senedi alırken cebir ve tehdit uygular. Bu durum, senet yağması suçunu oluşturur. (TCK m. 148/2) Sonuç olarak, fail hem tefecilik suçu hem de senet yağması suçundan cezalandırılmalıdır.

 

Tefecilik Suçu ile İlgili Yargıtay Kararları

Yargıtay’ın tefecilik suçu konusunda, pek çok kararı mevcuttur. Bu kapsamda, bazı kararlar aşağıdaki gibidir:

 

Dava Zamanaşımı Süresi Sebebiyle Düşmesi Hakkında Yargıtay Kararı

5. CD., 2022/10133 E., 2023/2350 K. sayılı kararı;

“Sanıklardan … ve …’ye isnat edilen tefecilik suçunun suç tarihlerine göre lehe olan 7242 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi 5237 sayılı TCK’nın 241/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun’un 66/1-e maddesinde belirlenen 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi bulunduğu ve zamanaşımını kesen son işlem olan 23/08/2011 tarihli sorgu ile hüküm tarihi arasında bu sürenin gerçekleştiği, zamanaşımını kesen başkaca bir sebebin de bulunmadığı anlaşıldığından, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa’nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince sanıklar haklarında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı düşmesine, …şeklindedir.

 

Tefecilik ve Yağma Suçları arasındaki İlişki Hakkında Yargıtay Kararı

6. CD., 2021/ 25279 E., 2023/9981 K. sayılı kararı;

“Sanıkların katılana tefecilik yolu ile verdikleri ödünç paraları tahsile yönelik 09.10.2010 ve 10.10.2010 tarihlerindeki eylemlerini aynı malvarlığına yönelik olarak aynı kasıt altında gerçekleştirmeleri nedeniyle eylemlerin bütün halinde tek bir yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeyerek yazılı şekilde iki ayrı yağma suçundan mahkûmiyet hükümleri kurulması, bozma nedenidir.” şeklindedir.

 

6. CD., 2022/ 14619 E., 2023/9239 K. sayılı kararı;

“Sanık ve suç arkadaşının tefecilik yoluyla para verdikleri mağdurdan tehdit yoluyla senet alıp para tahsil etmeye yönelik eylemlerinin bir bütün halinde yağma suçunda aranan cebir ve şiddet boyutuna ulaştığı anlaşılmakla yağma suçunun unsurları oluşmuştur.” şeklindedir.

 

Tefecilik Suç Duyurusu Dilekçesi

Örnek bir tefecilik suç duyurusu dilekçesi, aşağıdaki gibi sunulmuştur.

 

KARABÜK CUMHURİYET SAVCILIĞINA

 

ŞİKAYET EDEN                  : Müştekinin Adı – Soyadı

VEKİLİ                                   : Müşteki Avukatının Adı – Soyadı

ŞİKAYET EDİLEN              : Şüphelinin Adı – Soyadı

SUÇ                                          : Tefecilik 

SUÇ TARİHİ                      : …/…/…

 

A  Ç  I  K  L  A  M  A  L  A  R

Müvekkil,  … Şti. ortak ve sorumlulularından …..’ya … TL tutarında …. Ltd. Şti.’den iş karşılığı almış olduğu çeki teslim etmiştir. Şüpheliler çekin vadesinde ödenmemesi sebebiyle müvekkilden teminat talep etmiştir. Buna karşılık müvekkil … ve  … plakalı araçlarının mülkiyetini bedelsiz olarak ….. devretmiştir. Fakat, teslim etmeyerek kullanmaya devam etmiştir. … plakalı araç gerçekleşen bir kazadan dolayı perte çıkmıştır. Şüpheli tarafından müvekkile kasko sigortasından ödenen para ile  … plakalı yeni bir araç alınmıştır.

Araçların müvekkilden alınmasının müvekkilin işini yapmasını engelleyeceğini bilen şüpheliler, araçları almamak karşılığında müvekkilden belirli aralıklarla çek ve senet talep etmeye başlamışlardır. Müvekkil müşterilerinden almış olduğu senetleri şüphelilere vermek zorunda kalmıştır.

Müvekkilin verdiği senetlerden ….tutarlı senet gününde ödenmediği için …. plakalı araç şüpheli …. tarafından elinden alınmıştır.

Şüpheliler ödenmeyen çeke kazanç elde etmek amacı ile faiz işletmişlerdir. İstedikleri çek karşılığını ödeyemeyen müvekkilden daha yüksek bir teminat talep etmişlerdir. Kendi adına kayıtlı taşınır veya taşınmaz başka bir malvarlığı bulunmadığı için müvekkil amcası …. yardım istemiş, … müvekkili zor durumdan kurtarmak için kendi üzerine kayıtlı … adresinde bulunan taşınmazı üzerinde …. lehine ipotek tesis ettirmiştir. Şüpheli daha sonra ipotekli taşınmazın kendi üzerine geçirilmesini istemiş, müvekkil başka malvarlığı olmadığı için çaresiz kalarak taşınmazı herhangi bir karşılık almadan tapuda satış göstererek devretmiştir.

Suç konusu fiiller işlenmeye devam etmektedir. Halihazırda henüz vadesi gelmemiş birçok çek ve bono şüpheli …. bulunmaktadır. Yaklaşık 4 yıldır müvekkilin iş karşılığı müşterilerinden aldığı senetler şüpheliler tarafından gerçek değerinin altında nakitlendirilmektedir.

Şüphelilerin eylemleri TCK m. 241’de düzenlenen tefecilik suçunun unsurlarını oluşturmaktadır:

Tüm bu açıklamalar ışığında, tefecilik suçundan soruşturma yürütülmesi ve kamu davası açılmasını isteme gerekliliği doğmuştur.

 

HUKUKİ NEDENLER: TCK. m. 241 ve ilgili mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER: Senetler,  çekler, bonolar, vergi inceleme raporu, ipotek belgesi, tapu senedi, taşınmaz satış sözleşmesi, banka kayıtları, tanıklar ve sair türlü hukuki delil.

TALEP ve İSTEM: Yukarıda ayrıntılı olarak açıkladığım üzere şüpheli şahıslar hakkında soruşturma yürütülerek; tefecilik suçu hükmü uyarınca cezalandırılmak üzere kamu davası açılmasını savcılığınızdan saygılarımla vekaleten arz ve talep ediyoruz. ../../….

 

Müşteki Vekili

Avukat(lar)ın Adı – Soyadı

 

Stj. Av. Zeynep ÜRÜŞAN

 
İlgili Makaleler:

Ceza Hukuku

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Kararı

Kasten Yaralama Suçu

Nitelikli Dolandırıcılık Suçu

Cinsel Taciz Suçu ve Cezası

Meşru Savunma ve Zorunluluk Hali

Etkin Soruşturma ve Yaşam Hakkı

HAGB Uygulamasını İptal Eden AYM Kararı

Ses Kaydı Delil Olarak Kullanılabilir mi?

Gözaltı ve Gözaltından Doğan Hususlar

Yakalama ve Yakalamadan Doğan Hususlar

İletişimin Denetlenmesi

Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunda Yargıtay Kriterleri

Yalan Yere Yemin Suçu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir