Karabük Avukat,Karabük Ceza Avukatı

Arama

 

Esas amacı maddi hakikati somut bir biçimde ortaya çıkarmak olan ceza muhakemesinin yararlandığı birçok ceza muhakemesi hukuku kurumlarından, koruma tedbirleri kıyaslandığında uygulamada en çok başvurulan tedbirlerden biri arama tedbiridir. Arama tedbiri Ceza Muhakemesi Kanunu’nda düzenlenmiştir ve adli aramalara yöneliktir, önleme araması bu hususta yer almaz. Uygulamada kişi temel hak ve özgürlüklerine müdahale niteliği bulunduğundan kaynaklı hukukilik noktasında arama hususunda titizlikle hareket edilmesi son derece önem arz etmektedir.

Korunamayan delillerin tahrip edilmesi, yok edilmesi yargılamanın gidişatını olumsuz etkileyecektir. Bundan dolayı koruma tedbirlerinden olan arama mevcut bulunan delillerin korunabilmesi açısından önem taşımaktadır.

Arama: Hukuk literatüründe arama; suç şüphesi altında şüpheye konu belgelerin temini veyahut şüpheli veya sanığın yakalanması amacıyla kişinin konutunda, eşyasında, üzerinde, aracında veya işyerinde araştırma gerçekleştirilmesidir. Bizim hukukumuzda arama iki farklı şekilde yapılmaktadır. Bunlardan ilki önleme araması diğeri de adli aramadır.

 

Önleme Araması

Önleme araması; toplumun düzen içerisinde yaşaması ve milli güvenliğin sağlanması, saldırıların, temel hak ve hürriyetlere edilebilecek müdahalelerin önüne geçmek, toplumun ahlaki yapısını ve sağlığını güvende tutmak, bulundurulmasında sakınca öngörülen ve yasaklanmış olan silah ve diğer patlayıcı maddelerin tespiti dolayısıyla makul görülebilecek bir sebep gerekçe gösterilerek işlemi yerine getirecek görevlilerin kanunun yetkili kıldığı mercilerden alınan yazılı bir emir ile yapılan araştırmadır. Özetle Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu madde 9’da da belirtildiği gibi önleme aramasının temel amacı suç işlenmesinin önlenmesidir. Az önce de bahsettiğimiz gibi önleme araması kararının verilebilmesi için makul sebebin varlığı gerekmektedir. Adli aramadaki makul şüphe şartından daha geniş yorumlanan bir kavram olan makul sebep, bir konunun uzmanı tarafından değerlendirilen durumdur. Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’nun 4.maddesinde de makul sebebin varlığı hükme bağlanmıştır. Söz konusu maddeye göre: ‘’ Durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için polisin tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebin bulunması gerekir.’’

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 03.12.2019 T. 2016/427 Esas 2019/688 sayılı kararında:

‘’Önleme araması kararında veya emrinde; aramanın sebebi, konusu ve kapsamı, aramanın yapılacağı yer, aramanın yapılacağı zaman ve geçerli olacağı süre belirtilmelidir. Önleme aramasında gece ile ilgili bir istisnaya yer verilmediğinden her zaman yapılması mümkündür. Önleme araması kararının geçerli olacağı sürenin sınırı ile ilgili olarak da mevzuatta kısıtlayıcı bir hüküm bulunmamaktadır. Zira önleme aramasının geçerli olacağı süre, karar verilmesine dayanak teşkil eden makul sebebin niteliğine göre değişkenlik arz edebilmektedir. Örneğin; olimpiyat oyunları gibi iki ya da üç hafta sürecek ve dünyanın birçok ülkesinden sporcu ve izleyicilerin katılacağı bir spor organizasyonunda yaşanabilecek kamu düzenini bozucu nitelikteki olayların ve suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla makul sebep oluşması hâlinde yapılacak bir önleme aramasının geçerlilik süresi organizasyon süresi kadar olabileceği gibi, başka olaylarda duruma göre bir gün süreli, hatta saatli önleme araması kararlarının verilmesi de mümkündür. Her hâlükarda bu sürenin aramanın haklı kıldığı süreden fazla olmaması lazımdır. Önleme aramasının da kişilerin temel hak ve özgürlüklerine bir müdahale niteliğinde bulunması nedeniyle, makul bir sebep olmadığı hâlde verilen uzun süreli önleme araması kararı görünürde yasal olsa bile hukuka uygun olmayacaktır. Aynı şekilde makul bir sebep yokken belli periyotlarla yenilenmek suretiyle süreklilik arz edecek ve genel arama izlenimi verecek şekilde önleme araması kararı verilmesi de hukuka aykırı olacaktır.’’ Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun vermiş olduğu itirazın reddedildiği kararda da görüldüğü üzere önleme araması yapılabilmesi için makul bir sebebin bulunmaması ve önleme araması kararının genel arama izlenimi verecek şekilde uzatılması, tekrarlanması durumunda aramanın hukuka aykırı gerçekleştiği söz konusu olacaktır.

İlgili Yargıtay kararında da görüldüğü üzere makul sebebin varlığı önemli bir husustur ve keyfiliğe yol açacak şekilde yorumlanmamalıdır.

Önleme aramalarının nerelerde yapılacağı Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği Madde 19’da şu şekilde belirtilmiştir:

– ‘’Önleme araması;

a) Millî güvenlik ve kamu düzeninin, genel sağlık ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması,

b) Suç işlenmesinin önlenmesi,

c) Taşınması veya bulundurulması yasak olan her türlü silâh, patlayıcı madde veya eşyanın tespiti amacıyla, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde mülkî âmirin yazılı emriyle ikinci fıkrada belirtilen yerlerde, kişilerin üstlerinde, aracında, özel kâğıtlarında ve eşyasında yapılan arama işlemidir. Önleme araması aşağıdaki yerlerde yapılabilir:

a) 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamına giren toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapıldığı yerde veya yakın çevresinde,

b) Özel hukuk tüzel kişileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları veya sendikaların genel kurul toplantılarının yapıldığı yerin yakın çevresinde,

c) Halkın topluca bulunduğu veya toplanabileceği yerlerde,

d) Öğretim ve eğitim özgürlüğünün sağlanması için her derecede öğretim ve eğitim kurumlarının ve üniversite binaları ve ekleri içerisinde, kurumun imkânlarıyla önlenmesi mümkün görülmeyen olayların çıkması olasılığı karşısında rektör, acele hâllerde de dekan veya bağlı kuruluş yetkililerinin kolluktan yardım istemeleri hâlinde, girilecek üniversite, bağımsız fakülte veya bağlı kurumların içerisinde, bunların yakın çevreleri ile giriş ve çıkış yerlerinde,

e) Umumî veya umuma açık yerlerde veya öğrenci yurtlarında veya eklentilerinde,

f) Yerleşim yerlerinin giriş ve çıkışlarında,

g) Her türlü toplu taşıma veya seyreden taşıt araçlarında,

h) 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda öngörülen suçların işlenmesinin önlenmesi amacıyla, ticarethane, işyeri, eğlence ve benzeri yerler ile eklentilerinde,

i) 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunun 12 nci maddesi kapsamında spor müsabakası öncesinde, esnasında ve sonrasında spor alanının çevresinde ve müsabakanın yapılacağı yer gidiş ve geliş güzergâhında,

j) 5253 sayılı Dernekler Kanununun 20 nci maddesi kapsamında, derneklerde veya eklentilerinde yapılabilir.

Konutta, yerleşim yerinde ve kamuya açık olmayan özel işyerlerinde ve eklentilerinde önleme araması yapılamaz.’’

Devamında 20.maddede önleme araması kararından bahsedilmiştir. Maddeye göre, aramaya yönelik gerekli belirlemeler, kolluk tarafından önceden tespit edilir ve aramanın yapılması önerilen yer ve zaman ile birlikte o yer mülki amirine, gerekçeleri ile birlikte yazılı olarak iletilir. Yetkili merci, kolluğun talebini uygun bulursa, hâkimden arama kararı talep eder; ancak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde yazılı arama emri verir. Arama talep, emir ve kararlarında; aramanın sebebi, aramanın konusu ve kapsamı, aramanın yapılacağı yer, geçerli olacağı zaman süresi hususlarına yer verilir.

Hâkim tarafından verilen kararlar aleyhine, mülki amir tarafından kanun yollarına başvurulabilir.

Usulüne uygun olarak verilmiş arama kararı veya emri üzerine, yetkili amirin, aramanın yapılması için kolluk memurlarına vereceği sözlü emirler derhal yerine getirilir. Bu konudaki emirlerin yazılı olarak verilmesi istenemez. Bu hallerde, emrin yerine getirilmesinden doğabilecek sorumluluk, emri verene aittir.

Bazı hallerde hakimden önleme araması kararı istenmesine gerek bulunmaz. Bu haller Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’nin 25.maddesinde sayıldığı üzere; ‘’Devletçe kamu hizmetine özgülenmiş bina ve her türlü tesislere giriş ve çıkışın belirli kurallara tâbi tutulduğu hâllerde, söz konusu tesislere girenlerin üstlerinin veya üzerlerindeki eşyanın veya araçlarının aranmasında, 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun ek 1 inci maddesi kapsamında bulunan, sivil hava meydanlarında, limanlarda ve sınır kapılarında, binaların, uçakların, gemilerin ve her türlü deniz ve kara taşıtlarının, giren çıkan yolcuların X-ray cihazından geçirilerek, gerektiğinde üstünün ve eşyasının aranması ile buralarda görevli kamu kuruluşları ve özel kuruluşlar personelinin, üstlerinin, araçlarının ve eşyalarının aranmasında, 2935 sayılı Olağanüstü Hâl Kanununun 11 inci maddesi kapsamında, kişilerin üstünün, eşyalarının Olağanüstü Hâl Valisinin emriyle aranmasında, kanunların, muhafaza altına alınmalarına olanak verdiği kişilerin, üst veya eşyalarının aranmasında, 26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun çerçevesinde görevli kolluğun, aynı kanunun 79. Maddesindeki silah taşıma yasağı kapsamında, silâh taşıdığından şüphelenilen kişilerin üstlerinin ve eşyalarının aranmasında, umuma açık veya açık olmayan özel işletmelerin, kurumların veya teşebbüslerin girişlerindeki kontroller, buralara girmek isteyen kimselerin rızasına bağlıdır. Kontrol edilmeyi kabul etmeyenler, bu gibi yerlere giremezler. Bu gibi yerlerde kontrol, esasta özel güvenlik görevlileri tarafından yerine getirilir. Ancak, bu yerlerin ve katılanların taşıyabilecekleri özel niteliklere göre, önleme aramaları kolluk güçleri tarafından da yapılabilir.

Şayet arama sırasında bir suç unsuruna rastlandığında önleme aramasının tutanağa bağlanması gerekmektedir. Bu tutanak Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’nin 11.maddesinde sayılmış olan hususlara göre düzenlenir. Tutanağı arama işlemine katılmış olanlar ve arama esnasında hazır bulunanlar imzalar. Tutanağın bir sureti de ilgiliye verilir. Suç unsuruna rastlanılmadığı hallerde, aranılan kişinin talebi durumunda, kendisine arama emri veya kararının sayısı ve tarihi, aramanın saati ve tarihi, yeri, aranan şahsın ve arayan görevlilerin kimlik bilgilerinin bulunduğu bir belge verilir.

Gece vakti adli aramanın yapılabilmesi için birtakım koşulların varlığı gerekirken, önleme aramaları, denetimler ve kontroller her zaman yapılabilir.

Stj. Av. Ecem SAVAŞ

İlgili Makaleler:

Adli Arama

Ceza Yargılamasında Dijital Delil

Arama ve Aramadan Doğan Hususlar

Etkin Soruşturma ve Yaşam Hakkı

Tag :

Sosyal Medyada Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir