Karabük Avukat
Emekli Maaşına Haciz Hakkında Yargıtay Kararı

Yargıtay, 21.03.2025 tarihli 2022/2 E., 2025/1 K. kararında sözleşme özgürlüğüne (Anayasa m. 48) dayanarak bankaların tüketici kredisi içim onayla emekli maaşına bloke koyabileceğine karar verdi. Bu doğrultuda, karar “Emekli Maaşına Haciz Kararı” adıyla medyada yankı uyandırmıştır. Bu sebeple; yazımızda sırasıyla kararın dava özetine, karar sonuçlarına ve değerlendirmesine odaklanacağız.

 

1. Karar Özeti

Emekli Maaşına Haciz Kararının özeti kapsamında şu kısımlara değineceğiz.

  1. Uyuşmazlığının konusu
  2. Uyuşmazlığının arka planı
  3. Hukuki görüşler
  4. Yargıtay değerlendirmesi
  5. Karar

 

1.1. Uyuşmazlığın Konusu

Uyuşmazlığın konusu, tüketici kredisi sözleşmesi imzalanırken verilen rıza ve talimatlara dayanarak, bankanın emekli maaşı hesabına doğrudan bloke koyup koyamayacağı hususuna ilişkindir.

 

1.2. Uyuşmazlığın Arka Planı

Söz karar ilişkin süreç, Yargıtay daireleri arasındaki ilgili uyuşmazlık konusuna ilişkin görüş ayrılıkları sebebiyle yapılan içtihat birleştirme başvurusu ile başlamıştır. Çünkü; yıllar boyunca Yargıtay daireleri çelişkili kararlar vermiş, bu durum ülke çapında hukuki belirsizlik yaratmıştır. Örneğin; 3. Hukuk Dairesi blokeyi hukuka uygun bulurken, buna karşılık 11. Hukuk Dairesi işlemi geçersiz saymıştır. Hatta Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bile zamanla bu konuda farklı kararlar almıştır.

Ardından, bu çelişen içtihatların birleştirilmesini talep eden resmi başvuru 17 Şubat 2021’de yapılmıştır. Bunun üzerine, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu konuyu incelemiş ve 29 Mart 2022’de görüş ayrılığını doğrulamıştır. Sonrasında Kurul, konuyu birleştirme için genel kurula sevk etmiştir.

Daha sonra, ilgili daireler resmi görüşlerini sunmuştur. 3. Hukuk Dairesi, sözleşme özgürlüğünü savunarak görüşünü bildirirken, 11. Hukuk Dairesi ise koruyucu kanunları gerekçe göstermiştir. Nihayetinde, İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu toplanmış ve 21 Mart 2025’te nihai ve bağlayıcı kararını vermiştir. Kurul, oy çokluğuyla bankaların emekli maaşına bloke koyabileceğine hükmetmiştir.

Son olarak, nihai karar Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Bu yayınla birlikte karar, tüm mahkemeler için bağlayıcı hale gelmiştir.

 

1.3. Hukuki Görüşler

Yargıtay’ın bu tarihi kararı, aslında iki temel hukuki ilkenin çarpışmasının bir sonucudur. Bir yanda, sözleşmeye sadakat; diğer yanda ise, kanunun zayıfı koruma amacı yer alıyordu. Söz konusu karar ilişkin hukuki görüşler ve ilgili açıklamalar aşağıdaki gibidir:

 
1.3.1. Blokenin Hukuka Uygun Olduğunu Savunan Görüş

Bu görüş, sözleşme özgürlüğünü temel almıştır. Emeklinin kredi alırken verdiği onayın bağlayıcı olduğunu vurgulamıştır. Bu yaklaşıma göre, atılan imza geçerli bir irade beyanıdır ve tarafları bağlar.  

Yapılan kesintinin zorla haciz değil, rızaya dayalı bir ödeme olduğunu belirtmiştir. Bu durumun, borcun sözleşmeye uygun şekilde ifası olduğunu kabul etmiştir. Yani banka, devlet gücünü kullanarak zorla tahsilat yapmamaktadır.

Bu sebeple, emeklinin imzaladığı sözleşmeye uyması gerektiğini savunmuştur. Krediyi kullandıktan sonra aksini iddia etmenin dürüstlük kuralına aykırı olacağını ileri sürmüştür.

 
1.3.2. Blokenin Hukuka Aykırı Olduğunu Savunan Görüş

Diğer tarafta ise emekliyi koruyan görüş yer almıştır. Bu görüş, emekli maaşının kanunla korunduğunu savunmuştur. Ayrıca, bu korumadan önceden vazgeçmenin kesinlikle geçersiz olduğunu belirtmiştir.  

Bankanın sözleşmeye koyduğu bloke şartını kanuna karşı hile olarak görmüştür. Bu yolla, kanunun açık haciz yasağının dolanıldığını ifade etmiştir. İşlemin adının “bloke” olması, sonucun hacizle aynı olduğu gerçeğini değiştirmemiştir.

Sonuç olarak, bu işlemin Anayasa’nın sosyal devlet ilkesini ihlal ettiğini iddia etmiştir. Emeklinin asgari yaşam standardının ve geçim hakkının tehlikeye atıldığını vurgulamıştır.

 

1.4. Yargıtay Değerlendirmesi

Yargıtay, değerlendirmesinde Anayasa’daki sözleşme özgürlüğünü öne çıkardı. Kurul, herkesin imzaladığı sözleşmenin şartlarına uyması gerektiğini belirtti. Bu nedenle, emeklinin kredi alırken verdiği onayı temel bir hak olarak geçerli saydı.

Ardından, bankanın yaptığı işlemin zorla yapılan bir haciz olmadığını vurguladı. Kurul, bunun borcun rızayla ve anlaşmaya uygun şekilde ödenmesi olduğunu ifade etti. Bu yüzden, haciz yasaklarının bu sözleşmesel duruma doğrudan uygulanamayacağını belirtti.

Sonuç olarak, Yargıtay bu işlemin hukuka uygun olduğuna karar verdi. Aksi bir durumun, emeklileri kredi piyasasından dışlayarak mağdur edeceğini düşündü. Böylece, Kurul bankaların emekli maaşına bloke koyabileceğine oy çokluğuyla hükmetti.

 

1.5. Karar

Yargıtay, bankaların emekli maaşının tamamına bloke koyabileceğine nihai olarak karar verdi. Kurul, bu hükmü oy çokluğuyla ve kesin olarak almıştır. Bu karar, kredi sözleşmesi aşamasında verilen onayı geçerli saymıştır.

Dolayısıyla; artık ülke genelindeki tüm mahkemeler bu karara uymak zorundadır. Böylece, benzer davalarda tek tip bir uygulama birliği sağlanmıştır.

Sonuç olarak, bu karar bankaların alacaklarını daha kolay tahsil etmesini sağlamıştır. Bu durum, emeklilerin kredi sözleşmelerini çok daha dikkatle okumasını gerektirir. Zira verilen bir onay, maaşınızdan doğrudan tamamen kesinti yapılmasına yol açabilir.

 

2. Yargıtay Neden Emekli Maaşına Haciz Kararı Verdi?

Yargıtay, bu kararıyla aslında iki temel hukuki değeri birbiriyle tarttı. Bir yanda, vatandaşın imzaladığı söze sadık kalması, diğer yanda ise, kanunların emekliyi koruma amacı vardı. Kurul, bu hassas dengeyi gözeterek ülke genelindeki hukuki belirsizliğe son vermek istedi.  Böylece; Yargıtay, söz konusu içtihadı birleştirme kararında şu gerekçelere dayanmıştır:

 

2.1. İşlemin Sözleşme Özgürlüğü Sınırlarına Dahil Edilmesi

Yargıtay, öncelikle Anayasa’daki sözleşme özgürlüğünü esas aldı. Herkesin imzaladığı sözleşmeyle bağlı olduğunu özellikle belirtti. Bu nedenle, emeklinin kredi alırken verdiği onayı geçerli bir hak olarak kabul etti.

Ardından Kurul, “ahde vefa”  yani söze bağlılık ilkesini hatırlattı. Kredi alırken verilen sözden daha sonra dönülemeyeceğini vurguladı. Aksini iddia etmenin dürüstlük kuralına aykırı olduğuna hükmetti.

Sonuç olarak mahkeme, bu onayın emeklinin kendi iradesiyle verildiğini varsaydı. Bu yüzden, sözleşme şartlarının taraflar için bağlayıcı olduğunu söyledi. Bu ilke, kararın en temel ve en güçlü gerekçesini oluşturdu.

 

2.2. Yapılan İşlemin Haciz Olarak Değerlendirilmemesi

Yargıtay, bankanın yaptığı işlemi hacizden tamamen ayırdı. Bunun devlet zoruyla yapılan bir tahsilat olmadığını belirtti. Aksine, bu durumu borcun rızayla ödenmesi olarak tanımladı.  

Bu sebeple, maaşın haczedilemeyeceğine dair kanunların bu duruma uygulanamayacağını söyledi. Çünkü ortada bir icra takibi veya mahkeme kararı yoktu. İşlem, tamamen taraflar arasındaki özel bir sözleşmeye dayanıyordu.

Bu hukuki ayrım, kararın en kritik noktası oldu. Kurul, bu yorumla haczedilemezlik kurallarını mevcut olayda devre dışı bıraktı. Böylece, sözleşme hükümlerinin uygulanmasının önünü tamamen açtı.

 

2.3. Kredi Piyasasını Korunması Gerekliliği

Kurul, kararının pratik ve ekonomik sonuçlarını da dikkatle değerlendirdi. Bankaların, verdikleri kredinin geri ödenmesini güvenceye almak istemesini makul buldu. Bu durumun, kredi sisteminin sağlıklı işlemesi için önemli olduğunu belirtti.  

Ayrıca, aksi yönde bir kararın emeklileri daha çok mağdur edeceğini düşündü. Bankaların artık teminatı olmayan emeklilere kredi vermekten kaçınacağını öngördü. Bu durumun, emeklileri finansal olarak daha da zorlayacağını ifade etti.

Nihayetinde, bu kararla emeklilerin kredi piyasasına erişimini de koruduğunu savundu. Karar, hem bankaların alacak hakkını hem de emeklinin finansman ihtiyacını dengelemeyi amaçladı. Bu gerekçe, kararın sosyal ve ekonomik yönünü oluşturdu.

 

3. Yargıtay Emekli Maaşına Haciz Kararının Sonuçları Nedir?

Yargıtay’ın bu kararı, hem bankalar hem de emekliler için yeni bir dönem başlatmıştır. Bu karar, mevcut davaları, kişilerin mali durumunu ve genel olarak tüketici hukukundan kaynaklanan hakları derinden etkilemektedir. Dolayısıyla, bu sonuçları bilmek tüm vatandaşlar için büyük önem taşımaktadır. Bu doğrultuda; bu sonuçlar belirttiğimiz başlıklar altında şu şekilde açıklayabiliriz:

 

3.1. Davalar Açısından Sonuçları Nedir?

Bu karar, mahkemelerdeki hukuki belirsizliği tamamen ortadan kaldırmıştır. Artık tüm alt derece mahkemeleri bu karara uymak zorundadır. Böylece, benzer davalarda ülke genelinde bir uygulama birliği sağlanmıştır.  

Bundan sonra mahkemeler, emekli maaşına bloke konulan davalarda bankaları haklı bulacaktır. Emeklilerin blokenin kaldırılması için açtığı davalar büyük ölçüde reddedilecektir. Artık davalarda onayın geçerli olup olmadığına odaklanılacaktır.

Bu içtihat, henüz kesinleşmemiş tüm davaları doğrudan etkileyecektir. Ancak, daha önce emekli lehine sonuçlanmış ve kesinleşmiş kararları değiştirmez. Yani, kazanılmış haklar geriye dönük olarak kaybedilmeyecektir.

 

3.2. Emekliler Açısından Sonuçları Nedir?

Emekliler artık kredi sözleşmelerini çok daha dikkatli okumalıdır. Çünkü; sözleşmedeki küçük bir madde, maaşlarına doğrudan el konulmasına izin verir. Yargıtay, bu iznin artık hukuken geçerli olduğunu onaylamıştır.

Kredi borcunu ödeyemeyen emekli, anında sonuçlarla karşılaşacaktır. Banka, mahkeme kararı olmadan maaş hesabına doğrudan bloke koyabilir. Bu durum, bankalara çok hızlı ve güçlü bir tahsilat yetkisi tanımaktadır.

Bu karar, emeklilerin finansal güvencesini önemli ölçüde azaltmaktadır. Maaşlarını koruyan yasal kalkan büyük ölçüde zayıflamıştır. Borç ödeme güçlüğü çeken emekliler, daha büyük mali sıkıntılarla yüzleşebilir.

 

3.3. Haklar Açısından Sonuçları Nedir?

Bu karar, sözleşmelerde zayıf tarafı koruma ilkesini zayıflatmıştır. Mahkeme, sözleşme özgürlüğünü tüketiciyi koruyan kanunlardan üstün tutmuştur. Bu durum, bankaların hazırladığı standart sözleşmeleri artık daha bağlayıcı hale getirmiştir. Tüketicilerin, matbu sözleşme şartlarına karşı daha savunmasız kalmasına yol açmıştır.

Ayrıca karar, Anayasal güvence altındaki sosyal güvenlik hakkını doğrudan etkilemektedir. Emeklinin temel geçim kaynağını koruyan yasal kalkan büyük ölçüde zayıflamıştır. Bu durum, emeklinin asgari yaşam standardını ve yaşama hakkını tehlikeye atabilir. Borç ödeme güçlüğü çeken emekliler, daha büyük mali sıkıntılarla yüzleşebilir.

Son olarak karar, Anayasa’daki sözleşme özgürlüğü ilkesini güçlendirmiştir. Bankaların alacaklarını tahsil etmesi için hukuki bir güvence sağlamıştır. Ancak bu durum, bankalara adeta özel bir icra yetkisi tanımaktadır. Bu yetki, devletin resmi icra organlarından bile daha hızlı sonuçlar doğurabilir.

 

4. Yargıtay Emekli Maaşına Haciz Kararının Değerlendirmesi

Yargıtay’ın bu kararı, hukukun 2  temel ilkesini birbiriyle karşılaştırdı. Bir yanda sözleşme özgürlüğü, diğer yanda zayıfın korunması ilkesi vardı. Mahkeme, bu hassas dengede sözleşme özgürlüğünü daha üstün tuttu. Bu tercih, ülke genelindeki hukuki belirsizliğe son vermeyi amaçladı.

Kurul, kararını “ifa” ve “cebri icra” ayrımına dayandırdı. Bankanın yaptığı kesintiyi, devlet zoruyla yapılan bir haciz olarak görmedi. Bunu, emeklinin borcunu kendi rızasıyla ve sözleşmeye uygun ödemesi olarak kabul etti. Bu yorum, maaşı koruyan emredici kanunların bu olayda uygulanmasını engelledi.

Ancak bu karar, önemli eleştirileri de beraberinde getirdi. Karşıt görüşler, bu durumu “kanuna karşı hile” olarak niteledi. Bankaların, yasaklanmış bir sonucu sözleşme yoluyla elde ettiğini savundu. Bu durum, sosyal devlet ilkesi ve tüketici hakları açısından ciddi bir tartışma yarattı.

 

5. Yargıtay Emekli Maaşına Haciz Kararı İle İlgili Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Yargıtay, bir emeklinin tüketici kredisi sözleşmesini imzalarken maaşından kesinti yapılmasına veya hesabına bloke konulmasına rıza göstermesi halinde, bankanın bu rızaya dayanarak borç tahsili için emekli maaşı hesabına doğrudan bloke koyabileceğine karar verdi.  

Evet, bu karar bir “İçtihatları Birleştirme Kararı” olduğu için Yargıtay’ın diğer daireleri ve ülkedeki tüm alt derece mahkemeleri için bağlayıcıdır. Bu karar, daha önce mahkemeler arasında var olan görüş ayrılıklarını sona erdirmiştir.  

Karar, bankanın vadesi geçmiş borç tutarı kadar bloke koymasına izin vermektedir. Eğer borcunuz o ayki maaşınızdan az ise sadece borç kadar kesinti yapılabilir. Ancak; borç miktarı yüksekse, bu durum o ayki maaşınızın tamamının etkilenmesi sonucunu doğurabilir.  

Evet, bu karar mevcut kanunların yorumlanmasına ilişkindir. Dolayısıyla, geçmişte imzaladığınız bir kredi sözleşmesinde bu yönde bir rıza maddesi varsa ve davanız henüz kesinleşmemişse, bu yeni ve bağlayıcı yorum sizin durumunuz için de uygulanacaktır. Ancak daha önce lehinize kesinleşmiş mahkeme kararlarını etkilemez.  

Bankanızdan kredi sözleşmenizin bir kopyasını talep etmelisiniz. Sözleşme metninde “takas”, “mahsup”, “virman”, “bloke”  veya maaş hesabınızdan otomatik ödeme yapılmasına izin verdiğinize dair maddeleri dikkatlice incelemeniz gerekir. Bu onaylar genellikle sözleşmelerin standart maddeleri arasında yer almaktadır.  

“Haciz”, devletin icra daireleri aracılığıyla yürüttüğü, tebligat, itiraz hakkı gibi resmi prosedürleri olan bir süreçtir. Bu kararla mümkün kılınan “bloke” ise, bankanın mahkeme kararına veya icra takibine gerek duymadan, doğrudan sözleşmedeki rızanıza dayanarak yaptığı bir işlemdir. Bu nedenle çok daha hızlıdır ve anında itiraz mekanizmaları daha kısıtlıdır.  

Kredi sözleşmesini imzalamadan önce tüm maddelerini, özellikle de maaşınızdan kesinti yapılmasına izin veren kısımları çok dikkatli okumanız kritik önem taşır. Mümkünse, bu tür maddelerin kaldırılması için bankayla müzakere etmeyi deneyebilirsiniz, ancak standart sözleşmelerde bu genellikle zordur.

Yargıtay’ın içtihadı birleştirme kararı, özel olarak “tüketici kredisi” sözleşmelerinden doğan borçlar için bankaların bloke koyma yetkisini ele almaktadır. Kararın gerekçesi sözleşme özgürlüğüne dayandığı için, benzer rıza beyanlarının olduğu diğer borç ilişkileri için de bir emsal teşkil etme potansiyeli taşımaktadır.  

Bu yeni ve bağlayıcı karar nedeniyle, blokenin kendisine yasal olarak itiraz etmek oldukça zorlaşmıştır. En iyi seçenek, borcunuzu yapılandırmak için bankanızla bir ödeme planı üzerinde anlaşmaya çalışmaktır. Eğer; onayın usulsüz alındığını veya kesilen miktarın yanlış olduğunu düşünüyorsanız, bir avukattan hukuki destek alabilirsiniz.   

6. Yargıtaya Konu Emekli Maaşına Haciz Kararı

Yargıtay Büyük Genel Kurulu 2022/2 E., 2025/1 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı;

“Tüketici kredisi nedeniyle verilen hapis, takas, mahsup ve benzeri onay ve rıza talimatları nedeniyle bankanın emekli maaşına doğrudan bloke koymasının mümkün olduğuna 21.03.2025 tarihinde yapılan üçüncü görüşmede oy çokluğu ile karar verilmiştir.” şeklindedir.

Emekli maaşınıza bloke konulması, kişisel mali durumunuzu doğrudan etkileyebilecek ciddi bir konudur. Böyle bir durumda sözleşmenizde yer alan hükümleri dikkatle incelemeniz ve hukuki haklarınızı öğrenmeniz büyük önem taşır. Her ne kadar Yargıtay kararları bağlayıcı olsa da, her olayın kendi içinde farklılık gösterebileceği unutulmamalıdır.
Bu nedenle, kredi sözleşmenizin içeriğine göre özel durumunuza en uygun çözüm için bir avukata başvurmanız tavsiye edilir. Dilerseniz, bu sayfa üzerinden online danışmanlık randevusu alabilir, uzman bir hukukçudan hızlıca görüş alabilirsiniz.

 

Av. Zeynep ÜRÜŞAN

2 Responses

  1. 4 yıl önce bankadan cektigim krediyi ödeyemedim ve halen icralık durumun devam ediyor yeni çıkan yasa gereği banka emekli maaşıma bloke koyabilirmi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir